Benim bu kitabı okumam baya bir uzun surdu, kitabın ince olmasına rağmen. Bunun nedeni ise başlarda kendimi kitaba verememiş olmam.
Bu tarihsel roman hepinizin kalbinizi ısıtıcak kadar sıcak ve masum bir kitab. Kitabin yazarı ve de baş karakteri olan Anne Frank ikinci dünya savaşında kendisi, ailesi ve de başka bir aile ile yahudi oldukları için gizlenmeye girişlerini anlatıyor. Tarihin bu kadar cani bir devirinde, insanların din leri yüzünden gas odalarında barbarik bir şekilde naziler tarafından öldürüldükleri bir zamanda Anne Frank'in kendi kişisel hikayesini dinliyiyoruz bu kitabda.
Bu kitabı okuduktan sonra ve de tek kurtulan olan babasının ropörtajlarini dinlediğim de bir insanin içinde başka biri olabileceğinin anladım. Anne Frank'in o vahşi savaş zamanındaki insani problemleri, annesi ile olan problemi gibi olan şeyler, okuyucuları ona bağlıyor ve bizim kadar onların da ne kadar insan olduklarını gösteriyor.
Kitabin bir anında Anne Frank ile annex deki diğer konaklayanları gömüyoruz, bir an onun ile ağlıyoruz, bir an ise onun ve aile si için korkuyoruz. Bu kitap ayrıca ne kadar şanslı oldugumuz bize gösteriyor.
Bu kitabi okuduktan sonra kendimi değerli Anne'nin hayatından biri gibi hissettim. Keske kendisi bu unutulmaz savaşda kurtulabilseydi. Eğer Anne Frank yaşasaydı, çok büyük, çok güzel seyler yapacağına emindim. Beni en çok etkileyen yer Anne annexden, gizlenmeden çiktiğinda ne yapmak istediğini söyledi anlarda.
