Biz öğretmenler olarak branşımız ne olursa olsun, hangi yaş grubundan meshul olursak olalım önce depremi kendimiz öğrenip talebelere de mutlaka bilimsel olarak anlatmalıyız; geleceğin mühendisi ve müteahhitlerine ailelerinden sonra ilk dokunan biziz, vicdani bilim ile aşılamalıyız.
Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılan soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirimize tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli.
Onun sandığına göre aşk, şimşek parıltıları ve gök gürültüleri ile kendini birdenbire gösterir, göklerden düşüp hayatı alt üst eden, iradelerimizi birer yaprak gibi söken, bütün kalbi bir uçuruma sürükleyen bir kasırgaya benzerdi.