"İnsana ve sevgiye inanmaktan geçiyor gerçek düzene giden yol. Her birimizin bu dünyaya gelmesinin bir nedeni var. En büyük sorumluluğumuz da, aslında bu görevin ne olduğunu bulmak."
"Kendini tanı. Kendini hisset. Ne kadar güzel olduğunu gör. Günahlarını bile sev. Onlar senin, onlar sensin. Hırsların, tutkuların, acıların, zevklerin, yanlışların, doğruların hepsi 'sen'sin."
"Bir insan katil de olsa, terörist de olsa, başka kötü bir şer de yapmış olsa onun içindeki cevherin korunabilmiş olabileceğine, bir yerlerinde durabildiğine, saklanabildiğine inanıyorum. Ona, içindeki bu cevheri çıkarma şansı vermemek gibi bir şıkkı düşünmüyorum. Onaylamıyorum, haklı bulmuyorum ve yaşadıklarının onları o role büründürdüğünü düşünüyorum. En azılı terörist de çocukken sevimliydi, temizdi, dünyaya, insanlara merakla bakan, şekillendirmeye hazır bir durumdu. Belki çocuk yaşta sokağa itildi, radikal bir ailenin çocuğu olarak kamplara gönderildi, sefaletin içinde ailesini kaybeti... Bilemeyiz. Bildiğim, bir şeylerin olduğu, bir şeylerin yaşandığı ve sonunda o noktaya geldiği. Fırsat verilirse herkesin içindeki insanı, çocuğu, sevgiyi ortaya çıkaracağını biliyorum."
Sevgili Aret'in kaleminden kendimizi sorgulayacağımız bir kitabı daha. İçimizde tek bir ruh taşıyorken yansıttığımız onlarca maske. Maskeleri döktükçe kendimizi bulacağız. Gerçeklik şeffaflıktadır. Aslında insan en çok kendisiyle savaşıyor uğraşıyor kızıyor bunun yanında kendimizi sevmeli tanımalı hatta hatalarımızı dahi sevmeliyiz. Aret de yaşadıklarını hissettiklerini samimi ve tüm çıplaklığıyla paylaşarak çıkmış okuyucularının karşısına. En çok etkileyen şey de sevdiklerimize sevdiğimizi söylememiz gerektiğini vurgulaması oldu. Annemizi babamızı ağabeyimizi sevgilimizi dostumuzu seviyoruz evet peki kaç defa annemize sevdiğimizi söylüyoruz? Halbuki dünyanın sevgiyle güzelleşeceğine inananlardan değil miyiz? O halde buna kendimizden başlamalı önce kendimizi sevmeli ve etrafımızdakilere sevgi enerjisi dağıtmalıyız. Önce kendimiz değişmeli sonra dünyanın değişmesini beklemeliyiz. Yırtık ruhlara ulaşmak dileğiyle...
"Erdemli olmayı göze al; bu yola gir; İyi yaşamayı sonraya bırakan; yolunda bir ırmağa rastlayıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer; Irmak hiç durmadan akıp gidecektir."
Horatius
"Kendimi bağlı hissettiğim bir biçime başkalarını zorlamam herkes gibi. Bambaşka bir türlü yaşama biçimi olabileceğine inanır, akıl erdirebilirim.
Herkesi düpedüz ve bağımsız olarak kendi kişiliğiyle görür, kendi örneği içinde değerlendiririm.
Hayal gücümle kendimi onların yerine koyabilirim pekala. Hatta benden ne kadar ayrı iseler o ölçüde daha da çok sever ve sayarım onları. Birbirimizin kendi içinde değerlendirilmesini, kimsenin herkes gibi olmaya zorlanmamasını candan dilerim."
Hiç sıkılmadan büyük keyifle okuduğum bir kitap oldu. Hayata ilişkin birçok düşünce aforizma bulunan, insanı düşündüren bir eser. Dili oldukça sade ve anlaşılır sohbet tadında. Çoğu yerde okuduklarınızı düşünecek kendinizle münakaşa edecek molalar verdiren kitabı herkese tavsiye edebilirim.
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,9bin okunma
stefan zweig muhteşem beyin fırtınasıyla çıkmış okuyucularının karşısına. Bir solukta okuduğum bi eser oldu. İnsan çaresiz ve dört duvar arasında kalsa bile beyninin içinde sonsuz yer vardır bunu çok etkileyici biçimde aktarmış.
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,3bin okunma