Öyle bir yaratılışınız var ki, sanki her şeyin üzerinde, sonsuz bir imtiyaza sahipsiniz. Gördüğünüz, dokunduğunuz, kullandığınız her şey önce size ait, sizin için. Dilediğinizde yıkabilir canınız isterse yeniden yapabilirsiniz. Her koşulu da buna bahane edebilirsiniz. Ölümün sizi sona erdiremeyeceğine de hemen hemen hepiniz eminsiniz. Sizde bu kibri uyandıran sebebe duyduğum merak sayesinde kopamıyorum sizden. Nedir bu cüretin kaynağı görmek istiyorum hakikaten!
-102 / Adem Aynası
Tanrı, hiç bir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir!..Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.
Yalnızlığın bana yakıştığını söylüyorlar. İyi duruyormuş üzerimde; renkleri sade ve uyumluymuş. Dikimi kusursuzmuş. Bu mahir terzinin adını öğrenmek istiyorlar. Söyler miyim hiç! Konfeksiyon yalnızlıklar ne güne duruyor. Söyler miyim hiç
Mektepte bize şiir ezberletmişlerdi. İnsan yaşadığı yerlerde berber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış, ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, ayrı bir sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar da haklıymış
Yaşam cömertlik ister: İnsanın kendi içindeki karakteri yetiştirmesi, ama bunu yaparken de çevredeki hiçbir şeyi algılamaması, hala soluk alsa da ölü olmaya benzer
Altmışına doğru arkanda kalan yol önündekinden daha uzunken, hiç görmediğin bir şeyi görürsün: aştığın yol dümdüz değildi, kavşaklarla doluydu, her adımda değişik yönleri gösteren oklar vardı, şuradan bir patik sapıyordu. Ötekinden ormanın derinliklerinde yiten otlu bir yol. Bu sapakların kimine fark etmeden girdin, kimini görmedin bile; beğenmediğin yol seni nereye götürürdü hiç öğrenemezsin, acaba daha iyi bir yer miydi, daha mı kötüydü. Bunu bilemezsin, ama gene de pişmanlık duyarsın. Yapabileceğin bir şey vardı, ama yapmadın, ileri gideceğine geri döndün.
Çok uzun zaman yaşadığım ve pek çok kişi yitirdiğim için biliyorum ki ölüler yoklukları ile değil de ,onlarla bizim aramızda, söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler asıl.