Düşünmek pek işimize gelmiyor. Ön lobdan tasarruf etmenin sağladığı konfora, kesinliğin ve netliğin verdiği umuda yenik düşüp duruyoruz. Gözlemlemenin, sorgulamanın, tutarlı fikirler geliştirmenin sancılı sürecine katlanmaktansa reklamvari sloganlarla özgünlüğü yakalayabileceğimizi sanıyoruz. Ve sonunda her tembel öğrenci gibi sınıfta kaldığımızda hocayı suçluyoruz.