Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lilith

Lilith
@Bansheeee
DM kalıcı süre servis dışı evli
29 Ocak
1474 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Hiç bir şeye...
....onu ne kadar da aramıştı oysa! Şimdi kendisini aradığını anlatamayacağı bir durumdayken onu bulmuştu, ama bu neye yarardı ki!''
Reklam
Bu ne biçim bir hastalık?'' ''Önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın canı artık hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur ve gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir, hatta giderek de artar. Günden güne, haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyayla yabancılaşmış ve hiç kimse onu artık ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar ne de hayranlık. Ne sevinmesini bilir ne de üzülmesini. Gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilmiştir. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemez. Bu durumda, artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Geriye dönüş kalmamıştır. Bomboş, kül rengi bir yüzle ve nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna ölümcül can sıkıntısı denir.''
Bil bakalım :)
“Var olduğu kesin. Ama ona dokunamayız. Tutamayız da onu. Sanki koku gibi bir şey. Ama durmadan ilerleyen bir şey. O halde geldiği bir yer olmalı! Belki de, rüzgâr gibi bir şeydir! Ama yok,hayır! Şimdi buldum! Belki, hep var olduğu için duyulmayan bir müzik gibidir. Sanırım, benim bunu çok derinden duyduğum oldu!”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yapabileceğim tek bir şey kaldı artık, o da susmak ve hiçbir şey anlatmamak. Hayatımın sonuna kadar ya da hiç değilse insanlar beni unutuncaya kadar susmak.
''İnsanlar zaten gereksiz," diye bağırdı bir ses. "Dünyayı, artık kendileri gibilere yer kalmayacak bir hale yine kendileri getirdiler."
Reklam
"Çeşit çeşit yalnızlık vardır. Momo'nunki çok az kişinin bildiği ve çok az kişinin dayanabileceği bir yalnızlıktı. Kendisini bir hazinenin içine kilitlemişler ve hazine her gün çoğala çoğala sonunda onu boğacakmış gibi geliyordu."
hayatta en tehlikeli şey, gerçekleşmiş hayallerdir. Hele benimki gibi olursa! Artık hayal edecek hiçbir şeyim kalmadı.
....saatler sadece benim eğlencem. Bunlar her insanın göğsünde taşıdığı şeyin basit birer taklidi yalnızca. Çünkü nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız duymaya yarıyorsa, insanın yüreği de zamanı algılamaya yarar. Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl boşunaysa, bütün bir yürekle algılanmayan zaman da öyle boşa gider, kaybolur. Ama ne yazık ki, düzgün çarpmasını bildiği halde kör ve sağır olan nice yürekler vardır.
Bütün yaşam bir hikâyedir ve biz de onun içindeyiz.
İnsanlar genellikle umutla kandırılır; ama aynı zamanda "umutsuzluk" kavramıyla da aynı şekilde kandırılırlar. İnsanoğlu mutsuzluğun derinliklerine düştüğünde bile birazcık bir umut ışığını el yordamıyla arayıp durur.
Reklam
Bir yer yatağı, bir tahta masa, bir lamba ve kitaplarım.
Şarkılarla gecenin karanlığı yavaş yavaş birleşince belleğimin oluklarına sürükleniyorum sanki.
"Geleneksel ikiyüzlülük," diye düşündü, "onlar tanık olmayınca yaşadığımı yaşamamış gibi rahatlıyorum."
"Varlığım bir rol gibi geliyor. Bir rol zaten."
7,5bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.