Kitapsız bir dünya ben düşünemiyorum. Kitapsızdan kastım e-yazınlar değil. Gerçek, basılı ve o muhteşem matbaa kokusuyla sayfalarında kaybolduğumuz kitaplar olmadan yaşamak imkansız. İşte kitapsız bir dünyanın distopyası. İkinci dünya savaşı sonrasında televizyonun kitapların yerini alacağı öngörüsünden, insanların kitaplardan uzaklaştırılmaya çalışılacağı bir sistemin oluşturulması ihtiyacına varan bir örüntüyü yüzümüze vuruyor yazar. Çevresini algılayıp; insanları azıcık gözlemleyen herkeste bir nebze olsun bu distopyanın gerçekleşmekte olduğu korkusu oluşacaktır. Garip sosyal medya platformlarının 1000kitap ve benzeri platformalardan binlerce kat fazla etkileşim aldığını istatistiki olarak incelemek bile Bradbury’nin distopyasına ne kadar da yaklaştığımızı anlamamıza yeter. Kendiniz okuduktan sonra, Kitapsever ve kitap sevmeye başlayan ve hatta kitap sevebileceğini düşündüğünüz herkesin tez vakitte okumasını
sağlamanız gereken bir eser. Teşekkürler Bradbury.