Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ahmet Efe Bayraktar

Ahmet Efe Bayraktar
@Bayraktar_Ahmet
my special love i had for you my baby blue
Sabitlenmiş gönderi
Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
Reklam
Modern insan bilinçdışının kendini çeşitli araçlarla hatırlatmaya çalışmasından korkar ve onu bastırır. Aslında insan bilir ki bu konuşan imge ve arketipler sessiz değildir, aksine hayli enerji yüklüdür ve bir şeyler ifade etmektedir. Yüklü olması sebebiyle bastırılmasıdır nevrotik insanı yaratan.
"Ruhum neredesin? Beni işitiyor musun? Konuşuyorum, sana sesleniyorum. Orada mısın?"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kendimi yapayalnız hissediyordum. Biriyle konuşmaya çok ihtiyacım vardı ama konuşacak hiçbir nokta bulamıyordum. Öte yandan beni hoş karşılamayacak, bana güvenmeyecek ve benden korkacaklarını düşünerek kendimi konuşmaktan alıkoyuyordum."
Ancak hayat aynı zamanda hem anlam hem de anlamsızlık ihtiva ediyor hatta anlam ve saçmalık arasında gelip gidiyor ama insan yine de tüm gönlüyle yaşamda anlamın ağır basmasını diliyor. Çünkü anlamsız bir hayatın dayanılmaz olmasına katlanılamıyor.
Reklam
İnsan bir muammadır. Bir yandan dış dünyanın beklentilerine göre üstümüze geçirdiğimiz, içine sığmaya çalışırken çekiştirip durduğumuz kıyafetler, öte yandan zihnimizin ürettiği düşünceler, biyolojimizin dayattığı dürtüler, uykumuzda bile duyduğumuz derinlerden gelen gümbürtüler...
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Zaman zaman Jung'un kavramları ile internette karşılaşmış ve bazıları hakkında fikir sahibi olmuştum. Kendisine bu yüzden biraz da olsa ilgim vardı. Bu kitapla birlikte kendisini ve psikanaliz yorumları ile tanışmış oldum. Kendi kaleminden çıkmış eserleri ile karşılaştırmak anlamsız olacaktır. Jung'u ve fikirlerini tanımak için çok güzel bir kitap. Saçma bulduğum fikirleri olmasına rağmen genel anlamda birçoğunu mantıklı buldum. Persona, kolektif bilinçdışı,gölge, animus-anima gibi kavramlar epey ilgimi çekti ve daha önceden bu tarz fikirlerimin olduğunu ama fark etmediğimi hatırlattı. Biraz da kafamdaki düşünceleri derleyip toplamama yardımcı oldu. Ayrı olarak belirtmek istediğim eşzamanlılık kavramıda ilgimi çekti. Tesadüfü, birazda doğu mistisizmi tarzında açıklığa kavuşturuyor bu kavramla. Daha doğrusu işin ruhsal tarafı olduğundan bahsediyor. Jung'a karşı merak besletti kısaca. Umarım en kısa sürede kendi kitaplarını okuyabilirim.
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan UyanırÖzlem Küskü · Destek Yayınları · 20202,362 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan UyanırÖzlem Küskü
8.4/10 · 2.362 okunma
Pink Floyd'u sadece dinlemezsiniz, o yaşamınıza sızar. Daha doğrusu yaşam onun müziğine sızar. Onu dinlemek tarif edemediğiniz bir meyveyi tatmak gibidir. Müzikle ilgilenen ilgilenmeyen, bir şekilde içindeki ritmi dinleyen tüm huzursuz ruhların yol arkadaşıdır.
Reklam
Pink Floyd, insanın en derin gizli kuytularını, iç sızılarını, kırgınlıklarını, acı gerçeklerini insanların suratına tükürür gibi yapıştırır.
Pink Floyd gücünü insanın karanlık çekirdeğinden almıştı. Dünyada her 12 kişiden birinin sahip olduğu The Dark Side of the Moon albümü insanın karanlık tarafını işaret ediyor. Roger'ın yorumuyla kontrol altında tutmaya çalıştığımız karanlık taraf yani deliliğimiz... Görmek istemediğimiz, bilinçaltına attığımız, kendimizden de gizlediğimiz yanımız...
Onunki belki arayış belki bir kaçıştı. Belki de pasif bir direniş ya da daha başında yenildiği bir savaş... "Ve ben merak ediyorum bu şarkıyı kimin yazabileceğini."
Pink Floyd dünyaya açılıyor, Syd ise kendi içine kapanıyordur. "Bu boş yarışlar içinde koşturmamız pejmürde, sonunda ne var umurunda mı kimsenin?" -Syd Barrett
Bu fazlalık, bu fantazya her şeyin tekdüzeliği ve diktatöryel sıkıcı evren onu boğuyordu. O belki de imkansızın hayalini kuruyordu.
1.490 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.