Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Begüm Değer

128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
YAŞAMDAN ÇOK ÖLÜME YAKIN OLDUĞUN İÇİN SENİ BU DENLİ YIKTIKLARI İÇİN ! Kahramanımızın adı MUTLU. Evinde eşi Sedat ile MUTSUZ bir kadın, adeta hapishanede bir hücrede. Kendi hücresinde sıkışmış duyguları, benliği... Mürselin Kurt çok aşina olduğumuz bir konuyu yalın bir dille süslemeden anlatmış. Metin bu anlamda zor bir metin değil, ancak
Akvaryumda Ölü Bir Balık
Akvaryumda Ölü Bir BalıkMürselin Kurt · Ayrıntı Yayınları · 201263 okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Fransız yazar 1914 yılında Hindiçin'de (Vietnam) doğuyor. Ailesi Fransa'da öğretmenken Fransa'nın Hindiçin'i sömürgeleştirmesiyle buraya göç ediyorlar. Duras'ın hayatına, edebiyatına şekil veren süreci ise Hindiçin'de oluyor. 1984'te Fransa'da 'Sevgili' kitabıyla Goncourt ödülünü alıyor. Kitapta üç
Sevgili
SevgiliMarguerite Duras · Sel Yayınları · 2017938 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Muazzam! Bir romanda ne olabilirse o kadarı bu romanda var. Rastgele anlatılan şeyler önceleri okura amaçsız gibi gelse de Masalcı’nın içinde Amazon ormanlarını bir kenara bıraktığımızda derin bir felsefe var. Romanda antropoloji, sömürgecilik, insan-doğa ilişkisi gibi meseleler var. Metin entellektüel anlamda fazlaca zengin. Bir roman yazıyorsunuz bu romana çağın sorunlarını yediriyorsunuz bir de araya girip sözlü anlatıcı kullanıyorsunuz. Ve bunu modern romancı yapıyor. Llosa masalcıyı kitapta devreye soktuğu an modern romancı kimliğini bir tarafa bırakıyor ve sözlü kültürü yazılı kültüre aks ettiriyor. Peru’nun savunucusu bir Yahudi. Bu da kitaptaki tesadüf olmayan başka bir nokta daha. Batı modernitesinin açmazıyla ayakta kalmaya çalışan bir kabile ve yüzyıllar boyunca kimliğini korumaya çalışan Yahudiler. İkisi arasındaki anlamlılık okurken haz veriyor. Ustalıkla yazılmış. Ustaca metin!
Masalcı
MasalcıMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2019116 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
SONSÖZ FACİASI.. Artemisia çok etkileyici bir kitap. Konu evrensel, her kadının bir nebze kendini görebileceği türden bir kitap. Bir kadının yeteneğinin erkle mücadelesi, o erk dünyasında tutunmaya çalışması kitabın ana hattı. Fakat; bu hikayenin etkileyiciliğinin yanı sıra ilk 60 sayfa yazarın tekniği ile harmanlandığı için zor ilerliyor, yoğun geliyor. Romanı ilk 1944’te yazıyor. Savaşta yazdığı romanı kaybedince ikincisini yani Artemisia’yı yazıyor. Yazar bu metni oluştururken asıl biyografiye sadık kalmadan, üzerinde kendi kurgusunu yaratarak değişiklikler yapmış. O sebeple bir biyografi romanı diyemeyiz. Kitabı okurken baktığım tablolar ve o resimleri yorumlamak muazzam bir haz yarattı. Kitapla olan bağımı kuvvetlendirdi. Caravaggio’nun eserleri ile beraber yorumlamak da okuru sanat alanında geliştiriyor. Derinlemesine psikolojik çıkarımlarla, baba-kız ilişkisi üzerinden verilen tonla alt mesajla, Artemisia’nın Cenova’daki kadın karaktere içini dökmesiyle, kızı ile arasındaki ilişkisiyle, eşine davranış tarzıyla fakat davranışlarının karşılığını bekleme seviyesiyle, güçlü karakterinin altında yatan korkak yapısının okuyucuya işlemesiyle...(bunlar çok fazla çoğaltılabilir) bu metin aşırı iyi bir metin. Tek kötü tarafı çevirmenin sonsözü!! Tam bir facia. Bu kitaba o sonsöz gerçekten hiç ama hiç olmamış. Çok şey söylemek istiyorum sonsözle alakalı ama söylemeyeceğim ;)
Artemisia
ArtemisiaAnna Banti · Metis Yayıncılık · 201427 okunma
248 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tersane kitabının üçleme olması beni okurken rahatsız etmedi. Diğerlerinden bağımsız olduğu olay akışında ve yazarın karakterlere bahşettiği izlenimlerden aşikardı. Santa Maria’daki ekonomik, siyasi, kültürel vs.problemlerin izdüşümü karakterlere açıkça yansımış Onetti ise Tersane kitabında bu izdüşümlerin yarattığı etkileri psikolojik,ruhsal yani
Tersane
TersaneJuan Carlos Onetti · Alef · 201551 okunma
Reklam
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Politik bir roman değil bir din romanı! Büyülenme tamamlanmamış bir roman. Üçleme olan Demeter'in ilk cildi Büyülenme. Asıl ana fikrinin diğer iki kitap olmadığı için anlaşılamayacağı düşüncesindeyim. Broch zaman içinde bu romanı yazmayı bitiriyor, romana ilgisi kalmıyor. Nazilerin esiri olunca politikaya angaje oluyor. Bu romana Demeter ve dağ
Büyülenme
BüyülenmeHermann Broch · İthaki Yayınları · 2013127 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
DEHA ROMANI SERAPHİTA.. İlk başta gazetede tefrika olarak yayınlanıyor Seraphita. Balzac paraya ihtiyaç duyunca Seraphita'yı bitiremeden satıyor gazeteye. Balzac realist romanın öncülerinden ancak bu romanın realist özellikleri sadece ilk 50 sayfada Norveç fiyortlarının tasviri ile karşımıza çıkıyor. Kitabın diğer sayfalarında ise buram buram mistisizim,teoloji okuyoruz. Balzac'ın sıkı bir Swedenborgcu olduğunu bu kitabı okuduğumda öğrendim. Bölüm başlıklarının bile kitapta bir anlamı var. Dua'nın nasıl bir şey olabileceğine dair de bölümler içeriyor. Asıl anlattığı ise çok çok ulvi.. Yeryüzünde Tanrı ile ilişkiye girmiş dünyevi bir varlığın göksel,ilahi bir varlığa dönüşmesi anlatılıyor. Kitaptaki karakter çift cinsiyetli hermoafrodit bir karakter. Bu karakter ilahi bir varlık. Yan karakterlerle olan ilişkilerini okurken Seraphitus/Seraphita'nın dünyevi aşkların bu karakterleri olgunlaştıracağını söylerken Balzac'ın da kadın-erkek ilişkilerine bakış açısı ortaya çıkıyor. Teolojik bir roman ancak biçilmiş toplumsal cinsiyet rolleri tartışma konusu oluyor. Ruhani, metafizik, mistik..bundan da ötesi edebi yönü de zengin olan zor, yorucu ancak kitabı bitirdiğinizde de kitaptan alabildiğiniz maksimum verimin alınabileceği bir kitap. Ortalama okurlara önerilemeyecek bir kitap olduğunu da belirtmek isterim.
Seraphita
SeraphitaHonore de Balzac · Jaguar Kitap · 2015466 okunma
105 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yan Lianke Çin’in yasaklı yazarlarından biridir. Birçok kitabı yasaklanmış, sansürlenmiştir. Yan Lianke biyografisine bakarken denk geldiğim bir bilgi de pasaportuna dahi el konulup 3 yıl süresince yurtdışına çıkışı yasaklanmıştır. Kuraklığın baş gösterdiği Balou Sıradağları’nde bir ihtiyarın hayat hikayesi anlatıldığı bir novella kitap. Bu kitapta bahsettiği kıtlık, kuraklık vs gibi felaketler silsilesi esasen Çin’in tanıklık ettiği felaketlerdendir. Aynı zamanda da yazarın çocukluk zamanları bunlara denk gelmiştir. Büyük İleri Atılım Projesi’nin büyülü gerçekçilik öğelerini de barındırarak anlatılan kitap aynı zamanda da alegorik bir metindir. Büyük İleri Atılım Projesi açlık felaketi ile sonlanmıştır. Nedeni de o yıllarda (takriben 1958-1961) tarımsal faaliyetlerin ve üretimlerin azaltılmış olup 30 milyon insanın açlıktan ölmesi söz konusudur. İhtiyar ve kör köpek arasında oluşan yalnızlık duygusunun gerektirdiği bağ beni fazlasıyla etkiledi. Bunun dışında kitaptaki diğer metaforlardan olan filizlenen mısır tanesi ise ihtiyarın aslında bir yerde varoluşunu temsil eder. Kitapta dikkatimi çeken bir diğer mesele ise biçemi. Anlatım ve diyalog aslında hem kopuk hem de çok iç içe. Anlatımda ihtiyarın zihni ile berabersiniz. Diyaloglar da cümleler içinde yer almış kitapta. Fakat çevirinin başarısı yadsınamaz olup, eğer çeviri kötü olsaydı kitaptan istenilen tadın alınamayacağını düşünüyorum bu anlatım tarzı ile. Yaşamak/Yu Hua, John Berger/Sanatla Direniş...gibi liste uzar. Gerek içeriği ile gerekse de yazarlık tarzıyla benzettiğim kitaplardan birkaçı.
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,382 okunma
760 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitabın gereksiz uzun olduğunu düşünüyorum. Fuentes farklı bir yazar evet ama bu farklılığın sebebi benim okur olarak beklentimi karşılayamayacak bir farklılık. Ocak ayında Ian Mc. Fındık Kabuğu kitabını okumuştum. Hayran kalarak okumuştum tabi ki konular bambaşka ancak Fuentes’ten istediğim enerjiyi alamadım. Aile yapısına yönelik eleştiriler hoşuma gitti kitaba devam ettim fakat sonrasında olaydan kopmak demeyelim de ee şimdi ne oldu, buraya nasıl geldik demeden de kendimi alamadım. Zor bir kitap olduğunu düşünmüyorum, meşakatli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Araştırarak okunduğunda ivme kaybettirecek hacimde bir kitap. Destanvari, içinde de alaycılık barındıran uzun metrajlı bir roman. Kendi adıma okumanın zaman kaybı olacağı fikrindeyim. Okunması gereken muazzam kült eserler varken..
Doğmamış Kristof
Doğmamış KristofCarlos Fuentes · Can Yayınları · 202058 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Şiirsel özellikte fakat bir tiyatro oyunu gibi okuduğumuz bir mesel, ağıt. İşgal altındaki bir ülkede yaşananlar anlatılıyor. Savaş esnasındaki zulme, baskıya ve türlü ahlaksızlıklara karşı vatandaşların sessizliğine dem vuruluyor. Esasen bir tercih meselesi: Sessiz kalma zorunluluğu mu yoksa sessiz kalmak mı? Kitapta kişiler ve duygular o kadar güzel birleşmiş ki Vasenka halkının yaşadıklarına, Vasenka halkına sanki şahit oluyorsunuz. Kaminsky’nin dili bu anlamda muazzam. Kitabın sonunda İlya Kaminsky hakkında da ufak bir bilgi veriliyor. Kaminsky’nin 4 yaşında işitme duyusunu yitirmiş olması bu kitabın ortaya çıkmasında oldukça etkili gözüküyor.
Sağır Cumhuriyet
Sağır Cumhuriyetİlya Kaminsky · Harfa Yayınları · 2020184 okunma
Reklam
484 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bernardine Evaristo..dikkatimi çeken yazarlar arasında yerini aldı, ancak Kız, Kadın, Öteki beklentimi karşılamayan bir kitap oldu. Bahse konu temalar muazzamdı. Feminizm, ırk ayrımı, cinsel tercihler, evlilik...gibi çokça bizden, içimizden konuları ele alması çok güzeldi. Kitabın biçemsel özellikleri her ne kadar okurken beni rahatsız etmese de rahatsız olduğum bir tarafı vardı. O da Booker ödülünü alan yazarın yaptığı politika küllen beni rahatsız etti ve yazarla olan güven ilişkimi kuramadım. Çarpık cümleler, yazım imladan nasibini almamış ‘dikkati çeken’ biçem, bazen şiirmişcesine yazılan stil..biçemsel olarak dikkati bu yöne çeken ne oluyoruz dedirten bir özellik. İçerik olarak ele alınca da o kadar stratejik geldi ki 100.sayfadan sonra ite kaka okuyabildiğim bir kitap oldu. Evaristo’nun her değindiği,her okura dokunduğu noktada işini şansa bırakmayıp genelgeçer yargılarla hep doğruyu bulması ve üzerine eleştirel bakış getirmeden yine küll halinde okuyucuya aktarması bana ödül için yazmak gibi geldi. Böyle sağlam temalarda isterdim ki sağlam bir kaç karakter olup onların iç sesleri ile romanın okuyucuya aktarılmasını..Bu da romana bakış açımı ister istemez değiştirdi. Bunlara ek olarak da aşırı karakter olması da beni yordu. Tablo çizmek zorunda bile kaldım, daha sonra zaman kaybettiğimi düşünüp efor sarf etmeden okumaya devam ettim. Okunması mutlaka gerekmeyen bir kitap.
Kız, Kadın, Öteki
Kız, Kadın, ÖtekiBernardine Evaristo · Doğan Kitap · 2020187 okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kahramanın içimizden biri olduğu ve etrafındaki insanlarla beraber yaşama tutunma mücadelesini anlatan bir roman. Aynı zamanda da para için insan sağlığının nasıl göz ardı edildiğini de gerçekçi bir şekilde anlatmış. Kendi doğup büyüdükleri ülkede temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacaklarını düşünüp 1900’lü yılların Amerika’sına güvenip yola çıkan bir aile ve başlarına gelen onca olaylar silsilesi toplumcu gerçekçi bir yazar tarafından akıcı bir şekilde okura sunulmuş. 28.bölüme kadar klasik sürükleyici bir romandı benim için; ancak ‘Konuşmacı’nın devreye girmesi ile bir nevi tokat etkisi yarattığını düşünüyorum. George Orwell’in 1984 romanındaki Büyük Birader gibi sanki 400 sayfa boyunca gözü karakterlerin üzerinde olan ve tepeden Amerikan kapitalizmini izleyen biri gibi bir anda romana dahil olması kendi adıma romanı benim için üst seviyeye taşıdı. 352 ve 353.sayfaları okurken ne yazık ki 2021 Türkiye’sini okuyor olmak da üzdü. Sağlam bir roman olduğunu düşünüyorum, eğer yıkılması gereken bir sistem varsa bu ancak örgütlü mücadele ile olur.
Şikago Mezbahaları
Şikago MezbahalarıUpton Sinclair · Sel Yayıncılık · 2021914 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Jaime Manrique’nin kaleminden Cervantes.. bu zamana kadar rövaşta olmamasının sebebi nedir bilinmez ancak Cervantestçi bir yazarın kaleminden çıkan eserin aşağılarda kalması bu kitaba haksızlık. Zekice yazılmış bir kurgu. Cervantes’i tanıyan bilen birinden kendisini görmek, canlandırmak hem Cervantes’e dair hem de onun kült eseri olan Don Kişot’u anlamlandırmak için büyük bir eser. Don Luis karakterinin Cervantes’e olan hırsı ve nefret duygularından oluşması işe başlayan, Cervantes’in 11 yıllık sürgün hayatını da Cervantes’in anlattığı bir eser. 3 anlatıcılı bir metin. Yazar nasıl olunur, edebi metin nasıl kaleme alınır, okurun edebi metinden beklentisi nedir gibi sanatsal soruların da cevabının bulunduğu yer yer nüktedan da bir eser. Kitabın adının hikmeti ise son sayfalarda vurucu darbe olarak yerini almış. Biyografik özellikler de taşıyan kurgusal metin..
Cervantes Sokağı
Cervantes SokağıJaime Manrique · İthaki Yayınları · 201416 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Polisiye kısa roman özelliklerini taşısa da polisiye kategorisine girmeyecek sıradışı bir roman. Bir ceninin (sıradan bir cenin değil filozof bir cenin) 150 sayfalık psiko-felsefik incelemesiydi bana göre. Kısa ama derin bir kitaptı. En sevdiğim Ian McEwan kitabı oldu. Hamlet’in babasının katline engel olmaya çalışırken ki varoluş sancısını bu kitapta da hissettim. Ian bu kitabında anlatıcılığını bir fetüse yaptırmış, monolog anlatımla ilerleyen, edebiyat dolu bir kitaptı.
Fındık Kabuğu
Fındık KabuğuIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20171,103 okunma
528 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Gaomi Nahiyesi olarak bahsettiği bölgede yaşayan bir ailenin üç kuşağının 1923-1976 yılları arasındaki öyküsü anlatılıyor kitapta. Kronolojik olarak ilerlemeden, çokca -miş, -muş’lu zaman kullanarak;Japonlara karşı verilen direnişi,köy hayatının zorluğunu, Çin halkının birbiriyle savaşı gibi bir çok konuyu geçmiş zaman kullanarak ele almış. Miş,
Kızıl Darı Tarlaları
Kızıl Darı TarlalarıMo Yan · Can Yayınları · 2013674 okunma
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.