Belki de bizim mutlu sonumuz ilk denememizde yolunda gitmemişti. Ve belki de mutlu sonlar tek bir olaydan ibaret değildi. Belki de üzerinde çalışmanız gereken ve hâlâ istediğiniz sürece asla pes etmediğiniz şeylerdi.
Haftalarınızı, aylarınızı, hatta bazen yıllarınızı "eğer" yerine "ne zaman" dediğiniz bir kâbusa hazırlanarak geçirebiliyor olmanız çok ilginçti. Tam da dünyanın sona ereceği gerçeğine hazırlandığınızı düşünerek kendinizi kandırmaya, büyük çarpışma gerçekleştiğinde ayakta durabileceğinizi düşünmeye başlamışsınızdır ki...Aniden çarpışma gerçekleşir ve ayakta duramazsınız. Yıkılırsınız, hiçbir zaman tam anlamıyla kendinizi hazırlayamadığınız bir kaybın etkisiyle eskiden dikildiğiniz yere çökersiniz.
Türkçeye bir yayınevi tarafından çevrilir mi emin değilim daha doğrusu pek umudum yok.. Özellikle bu tarz kitapların muzır kitap olarak adlandırıldığını ve satışlarının kapakları kapatılarak sadece kitapçılarda yapıldığı bir dönemde...iki insanın yıllara meydan okuyan sevgisini ayıp olarak görecek kadar düşmüş olduğumuz bu dönemde..Ben hayranlar