''Ben kendimi kötü hissetmeliyim ki hata yapmayayım...''diyordum kendi kendime ...''Kendimi kötü hissetmeliyim ki ,karşımdaki kişi de yaptığı hatayı anlasın...'' sıradanlığına kadar gelmişti yaşadığım hisleri normallestirme çabam...
Yaşadığım farkındalıktan sonra önümde iki yol vardı;ya geçmişin bilinçsiz bir kurbanı olarak yaşamaya ve çocukluğun görünmeyen ama çok acımasız hapishanesinde sonsuza kadar kötü hislerimle kalmaya devam edecektim...Ya da çocukluktan bu yana bilinçaltıma yerleşmiş kötü hisleri bırakıp iyilik halimi koruyarak yanlış davranışlarımı düzeltmeyi öğrenecektim.
O gün içimdeki kötü hisleri bırakıp bana ruhsal özgürlüğümün kapısını aralayacak olan iyilik halimi yeniden kazanmayı tercih ettim...
Seçtiğim yolun zor olduğunu biliyordum. Ancak bu zorluk bana ruhsal özgürlüğün kapılarını aralayacagi ve oradan "kendim olmak " gibi bir gerçekliğe erişecegi için; bu zorlukla bütün bir ömrüm boyunca mücadele etsem ve sadece ömrümün son günü ruhsal özgürlüğümü elde etsem bile değerdi...
RAHATI KAÇAN AĞAÇ
Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın.
Geceyi gündüzü biliyor
Dört mevsimi, rüzgarı, karı
Ay ışığına bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı.
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrenegörsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin.
Melih Cevdet ANDAY