Şunu sakın unutma çocuk: Kıymet bilmek, kaybettiğim birinin arkasından ne kadar ağladığınla alakalı bir durum değildir. Onunla beraberken değerini bilmenle alakalıdır.
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar..
Demiş üstat Necip Fazıl ve 22 yıl sonra da şu sözleri eklemiş:
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?”
(Bilmem anlatabiliyor muyum.)
Buda ve öğrencileri uzun bir yolculuğa çıkmaya karar vermişlerdir bu yolculukta bir sürü şehir ve bir sürü köy geçeceklerdir Yolculuk sırasında bir gün, uzakta bir göl fark ederler.
Susadıkları için durup biraz mola vermek isterler göle yaklaştıklarında da buda en genç ve en sabırsız öğrencisine "çok susadım" der. "Bana şu görden
("Bazen kötü hissetmek iyidir, zaman zaman kırılmak.
Her zaman herkesin olmanı istediği o neşeli kişi olmamak sorun değil. Kimseyle konuşmak istememek de öyle.
Gözyaşlarını tüketinceye kadar kalbinin ağlamasına izin vermekte sorun değil.
Insan olabilmek güzeldir.")