Farkına varmadan hafif ama daimi bir keyifsizliğin içine sürükleniyorum. Depresyon değil bu, daha çok melankoliye duyulan bir ilgi; elimde küçük bir gezegen misali evirip çeviriyorum onu, çizgi çizgi gölgeler var üstünde, inanılmayacak kadar mavi.
Yürümeye başladık, aynı sevdanın yükünü taşımıyor olunca kalplerimiz, tıpkı eski günlerdeki gibi yine ritim tutturamamıştı ayaklarımız, çarpışıp duruyorduk ha bire. Hiç azalmadı aramızdaki mesafe, ne o arkasını dönüp beni bekledi, ne de ben onu geçmeye yeltendim.
Çocukların uçurtmalarına benziyorsun
biliyor musun..
Rüzgârı hiç dinmeyen bir mavilikte;
güneşli sular gibi gülümsüyor yüzün..
Ve ben çok aşağılarda
katı ülkesinde toprağın
tutulmuş heyecanına
titreyerek izliyorum süzülüşünü..
Bir hazin hızla uzaklaşıyor her şey...