Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Bülent
Bülent
@Buelent
Otodidakt
Atatürk
Tengri
Türk Tarihi
Edebiyat
Felsefe
Lise Mezunu
86 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Atam sana Minnettarız
Bir çok kez kere Tarihte Nutuk hep yeniden yazılmıştır, çünkü Lozan Antlaşmayla bizde Türkiye Cumhuriyetinin Tapusu olduğunu hatırlatmak gerçeğiyle.
Bir yandan tabi ki güncel bir dil ile olması amacıyla ve yahut daha çok kısa ve öz olma dileğiyle yazılması.
Ama şunu en samimi duygularımla söylemeliyim ki, bu Kitaptan daha iyisi hiç bir zaman olacağını sanmıyorum. Çünkü içindeki Hatıralar size şu duyguyu veriyor, sanki bizzat işin içindeymişsiniz gibi. Bir çok olayları yaşamış, gözetlemiş ve bulunmuş kişilerin kendi hatıralarıyla aktarması bir çok olayı daha net anlıya bilmemiz için muazzam büyük yardımcı oluyor zaten.
Orijinal Nutuk'u ilk kez okuduğumda kimin kim olduğunu bilmediğim için, bazen bile bağlantılar kuramadığım için, bir anlam veremiyordum. Bu konuda kendim yalnız olmadığımı başka kişiler de gözetleye bildim. Misal bu bana sebep oldu, bir çok başka Atatürk ve yahut Silah Arkadaşlarının Kitaplarını okumaya.
Ama şimdi Gönül rahatlığıyla diye bilirim ki. Başka Kitapları okumadan ilk kez Nutuk okuyacaksanız, bu Kitap bir çok şeye başka Bilgiler edinmeden herşeyi anlamanız için yeteceğine inanıyorum.
Bu Kitapta hoşuma giden ise, bazen zaman zaman aynen bugün gibi, Kitabı açıp bir kaç sayfayı okuyup yeniden hatıramı tazelemek için, ve yeniden ilk kez okuduğumda ki gibi o duyguyu yeniden yaşamak için mutlu etmesi.
Buradan kalbimle Sayın Sinan Meydan'ı tebrik ederim, senelerdir hep Atamızı başarılı bir şekilde savunduğunuz.
Atamızın yattığı yerden kesin bu Kitaptan çok memnun olacağına inanıyorum.
Ne Mutlu Türk'üm diyene.
Hatıratlarla Karşılaştırmalı NutukMustafa Kemal Atatürk · İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları · 202054 okunma
Atatürk’ün Çevresindekileri daha iyi tanımak
Abartmadan aynen bu şekilde yorumlayacağım, gerçekten bir çok hassas konulara inmiş Kılıç Ali. Bildiğim olayların daha derin ve detaylı bir şekilde okuma imkanını tattım bu Kitapla. Eğer Atatürk ve Çevresindeki İnsanları daha iyi tanımak istiyorsanız bu Kitaptan hariç daha iyi bir başka Kaynak olacağını sanmıyorum. Bir çok yazar bu Kitabı kaynak olarak kullanmıştır.
Benim şahsi çok önemli bulduğum olay ise bugüne dahil “Ermeni Katliamı” yalanı, ne zaman ve nasıl türediğini, ve hangi amaçla yayıldığını anlıyacaksınız. Kılıç Ali bunu çok başarılı bir şekilde aktarmış.
SEVR Antlaşmasıyla Ermenistan Anadolu Topraklarımızın üstünde kurulacaktı. Bunun için Ülkemize Amerikan Generali Harbord olayları denetimeye gelmişti. Kendisine yalan bilgiler verildiğini öğrenince ve kendi gözleriyle kimin kime Soykırım yaptığını görünce, bu düşünceden derhal vazgeçti ve Türklerin yanında yer aldı.
Yani aslında gerçek katliam bizim Türk halkına yapılmıştır. Bunun neden böyle olduğunu yine bu Kitapta okursunuz.
Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin AnılarıHulusi Turgut · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018272 okunma
Başöğretmenin Kızı
Yaklaşık 30 tane Atatürk üzerine ve hakkında Kitap okudum. Buna rağmen bilmediğim bazı bilgileri, burada ilk kez olarak okudum. Genel olarak Atatürk hakkında az çok Bilgileriniz varsa, o zaman bu Kitabı ilahi okumanıza gerek yok. Bu çalışma daha çok Kaynak olarak göstermek için pek uygundur.
Okur Takip Önerileri
Türkler nasıl Müslüman oldu…
Hocamızın bu çalışmayla Türklerin İslamiyete geçiş sürecini anlatıyor. Hani bize anlatılan Türkler İranlılarla Anadolu’ya gelirken Müslüman olmuştur hikayesi. Kitabı okuyunca bunun pekde doğru olmadığını öğrendim. Aslında bu Kitap benim gibi Müslüman olmayan bir Kişi için çok yol gösterici olmuş. Deist, Ateist ve yahut Agnostik olanlar büyük ihtimal içindeki Bilgileri okuyunca, geçiş sürecini ve sebebine daha iyi kavrayacak, ve kesin kullanacaklar.
Yine Dünya Arşivlerini kaynak olarak kullanmış, hiç bir Belge eksik kalmamış. Bunu kendisi böyle aktarmış: “Uzun Yıllar emek harcayarak, tek tek tarafımızca toplanmıştır.” Benim üzücü bulduğum olay şu dur. Bu çalışmayı sadece kendi imkanlarıyla finanse etmesidir, kimsenin yardımı dokunmamıştır. Buna rağmen yine bir ilk olmuş bu Konuda, kendisini gönülden tebrik ederim. Yine yazıyorum umarım hak ettiği değeri ve saygıyı bir Gün görür.
Bozkurt ve Ergenekon aslında…
Hocamız hiç kaçınmadan bu konularla ilgili Dünyadaki bilinen bütün Belgeleri toplamış, birbiriyle karşılaştırmış yine sonuçu bir Kitap olarak toparlamış. Bunun eşliğinde hariç kendisi bizzat Ergenekon Bölgesinde Antropoloji Çalışmaları yapmış, kanıtını Resim olarak Kitabına eklemiş. Asıl en önemlisi olan Bozkurt ve Ergenekon Destanın aynı Hikaye olduğunu keşif edip. Tarihimizde bunun tespitini ilk kişi olarak Dünyaya tezini atmış. Kendisinin bu büyük başarısını kutlarım. Umarım hak ettiği değeri ve saygıyı bir Gün görür.
Emperyalizm intikamı
Ulu Önderimizin hayatını az buçuk olsun bilmemiş olsaydım (kendisiyle ilgili okuduğum Kitaplara baka bilirsiniz) belki yazılanlara kör körüne inana bilirdim. Yazar Kitabını o zamanın Tiyatro Hikayelerine benzetmiş.
Ama Kitap gerçekten çok enteresan, zamanın İngilizler ve Dünyanın bizim hakkımızda bu tür yalanları öğrenmiş olma açısından yararlı.
İki Hikaye anlatılıyor
Başlığa bakarak bu Kitabı almıştım, ama Kitabı okuyup bitirince. İki kısa farklı Hikayeler olduklarını anladım. Ne kadar
Birbirlerinden uzak görünselerde, aralarında bir Bağ olduğunu fark ettim.
Birisi Sovjetler Birliğinin Josef Stalin dönemine ait olan zamanında, bir Tren içinde sorgulanan bir Mahkumun Hikayesi.
İkincisi ise Cengiz Han Sefere çıktığı döneme ait. Orada onun Askerlerinin birisinin Aşk Hikayesi anlatılıyor.
Yazar Cengiz Han üzerinde pek fazla bilgiler yazmamış, bugün herkesin bildiği şeyleri aktarmış.
Ama ön yargılı bakmayın bu konuya, 90'lı yıllarda İnternet pek yaygın değildi, ve bu tür bilgilere kolay ulaşılamıyordu. Bundan dolayı, Edebiyat açısından okumakta pek fayda var.
Oğuzname
Hocamız önceki Kitabı *Oğuz Kağan Destanı* yaza bilmesi için, Avrupadaki bilinmiş olan Oğuzname Nüshalarını ilk başta toparlamış.
Bunları okuyup değerlendirirken büyük ihtimalle aynı anda, bizler için Günümüz Türkçesine çevirisini yapıp, ve bunları bu Kitap *Oğuz Kağan Töresi* olarak yayınlamıştır.
Benim şahsi düşünceme göre bunlar aslında bir ikili set olarak alınmalı.
Sonuçta bu Kitaplar iki ayrı çalışma olarak görünsede, ikisi bir Madalyanın yüzü gibi birbirini tamamlıyor.
Türklüğün Binlerce Yıllık Anayasası: Oğuz Kağan TöresiNecati Demir · Ötüken Neşriyat · 201847 okunma
Oğuzname
Hocamız yapmış olduğu çalışmada Oğuz Kağan Destanı üzerine bilinmiş pek çok nüshaları birleştirilip ve tek bir Kitap olarak toplamıştır.
İçeriğine gelince, Oğuz Kağan Destanı Türklerin türemiş efsanesini, ve Dünyaya nasıl yayıldığını da anlatmış.
Oğuzname Uygur Türkler den ortaya çıktığı için, İslamiyete ve kurana dayanarak yazmışlar.
Tengrici biri olarak, her yazılmış söze katılmazsam da, çalışmayı çok değerli buluyorum. Sonuçta kimsenin şimdiye kadar yapmamış bir çalışmayı Hocamız çok başarılı bitirmiş.
Alp Er Tunga/Efrasiyap Tarihi yeniden yazılmış
Hocamız Alp Er Tunga hakkında Dünya'daki bilinmiş ve bulunan bütün Kaynakları inceleyip ve üzerinde çalıştıktan sonra değerlendirmiş. Sonuç olarak da bu toplanan Bilgileri birbiriyle karşılaştırarak hepsini teker teker Kitabına aktarmış.
Türk Şuuru kesinlikle Alp Er Tunga ile başlayan, sonradan Nesiller boyunca bugünlere kadar var olmasının sebeplerden biridir.
Alp Er Tunga neden Oğuz Kağan veya Mete Han'a benzerliği olduğunu bu Çalışmayı okuyunca anlayacaksınız. Türklerin Turan Sevdasına ışık tutmuş, ve Türklerin *Kut* Anlayışına göre Devlet kurma geleneğini ve Ulu Önderimiz Atatürk dahil bunu son Alp olarak uyguladığını aktarmış.
Osmanlı Torunları okusun!
Genelinde bir Kitabı okuyup bitirdiğimde, aynı günü ve yahut ertesi günü yorum yaparım. Ama bu Kitabı idrak ede bilmem için okuduklarım kafamda yeniden geçirdim. Kısa ve öz şekilde özetlemeye çalışacağım. Osmanlı'nın biz Türklere ve Anadoluya karşı verdiği değeri burda ilk elden okudum. Andalodu'daki Cehaletin hangi boylara kadar vardığını...
*Eğer bugünki Osmanlı Torunları, Atatürk'ü sevmeyen Ecdadına düşman olmuş Cahiller bu Kitabı okursa, en büyük Atatürk'çü onlardan çıkar.*
Kitabın başlığı daha güzel olamazdı...
Yazar kendi Serüvenini Azerbaycan'da başlıyarak Turan Sevdasına kapılarak, sonradan Rusya'ya geçtiğinde Komünizm'den etkilenmesi, bundan sonradan uzaklaşarak yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyetine gelmesiyle sonlanır.
"1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım."
Yazarı tekrardan gönülden kutluyorum, 1918-1919 arasındaki yaşanan Hadiseleri okurken, kendimin oradaymış gibi hissiyatını yaşatmış oldu bana.
Bu Kitabı okuduktan sonra, yapılacak ilk şey Nutuk'un ilk sayfasını okumaktır. Gerçek durumu özetleyen işte orada şöyle yazıyor: "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım."
Bu yazımı önceki Kitabını değerlendirirken yazmıştım, ama bunu tekrardan ekleme gereğini duyuyorum.
Gerçekten Yazar Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve ona göre herşeyi aktarmış.
Yazarın okumuş olduğu Kaynakları son Sayfaya aktarmasından dolayı anlaşılıyor ki, hiç bir şey eksik olmamısı için çok büyük önem göstermiş.
Benim şahsi düşünceme göre bu Kitap Nutuk'un yanında yer almalı.
Dahilik ve Delilik arasındaki ince çizgi
Belki bir Gün bizler var olmayınca, bizim Anılarımızla bu büyük Adamı unutacaklar sanmayın. Tarih her daim bu tür İnsanları ölümsüz kılmıştır.
Celal Şengör denince İnsanın aklına iki tür İnsan geliyor.
Biri ise Medyalaların karalamış olan bir Aklı dengesi bozuk olan bir kişi.
Öteki ise kendi alanında Jeoloji olan bir Deha olmasıdır.
Bunun ötesinde onun Asperger Sendromu ona başka bir özellik daha vermiş.
Çok büyük Felsefeci ve Tarihçi özelliğini de taşıyor. Bunlarla ilgili sadece Fatih Altaylı sunmuş olduğu Teke Tek Programında bir çok defa kendini kanıtlamıştır.
Kitabın sayesinde kendisini daha iyi tanıma imkanı bize sunulmuştur.
Burada sadece Anılarını ve Hayatını anlatmıyor. Tabiki Atatürk her zamanki gibi hiçte eksik kalmıyor.
Bizlere bu arada Felsefe Dersi veriyor.
Bir Alman Atasözü var bunu en güzel şekilde anlatabilecek.
Mesleğini severek yapıyorsan, ozaman Hayatta hiç çalışmıyorsun demektir.
Türk Milletine İhanet
Yazar bilhassa kendisi Köy Enstitüsünde eğitim görüp ve yetiştirilmiş biridir.
Kitabında Köy Enstitüleri başarısını ve önlemini çok güzel bir şekilde defalarca anlatmış. Eğitimde büyük başarıyla Oğlanlarımız, ve ama daha önemlisi Kızlarımızın aydınlanmasını anlatıyor.
Köy Enstitülerin gerçek kapanma sebebi çok ama çok başarılı olduğu içindir!
Bunu defalarca İnternete okudum ondan dolayı olduğu gibi burada paylaşmayı gerek duyuyorum. Sonuçta en güzel ve en doğru özeti budur.
"Köy Çocuklarını Ağaya Irgat, Cehalete Köle, Şeyhe Mürit, Politikacaya Kurban Olmaktan Kurtaran Kurumlardı Bu Yüzden Kapatıldı."
Cannakkale içinde vurdular beni...
Ruşen Eşref'in zamanın Cannakkale Kahramanlarımızla yapmış olduğu röportajlar'dan anlatma şekli sayesinde, bizlere yaşanmış olayları gözümüzün önünde yeniden rahatlıkla canlandırmaya yardımcı oluyor. Kitabın ilk yarısında Ulu Önderimiz Atatürk'le yapmış olduğu üç röportajı aktarmakta. Sonrada Erlerimizle yapmış olduğu röportajları kitabın geri yarısını kaplamış.
Cannakkale'de her bir Er bir Destan yazmış, Düşman dahil olsa bile.
Bu Kitapta ama daha çok bizim Türk Milletin olanaksız Cesaretini, Vicdanını ve Merhametini okuyacak olacaksınız.
“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Mustafa Kemal Atatürk, 1934"
Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla MülakatRuşen Eşref Ünaydın · İstek Yayınevi · 201761 okunma