Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Zaten kader, bir memurun sabit geliri gibiydi. Fiyatlar yükselip alçalsa bile maaş, yani kader değişmezdi.
Sayfa 163
Reklam
Derinlerde sadakat ve ihanet kol kola gezer. Derinlerin merhameti yoktur.Dostluklar yoktur, menfaatler vardır. Derinlerde ilişkiler vardır, küçük balıklar ve büyük balıklar vardır. Derinlerde devletler vardır ve devletler birbiriyle hem dost hem düşmandırlar. Derinlerde Çatlılar da vardır. Bunlar kazanılmış zaferin unutulmuş kahramanlarıdır. Bu yüzden Çatlılar mağlup kahramanlar kadar yalnızdırlar.
Sayfa 308
Çözemediği bir geçmişle mücadele edemez insan, yenilgiyi çaktırmadan kabul eder nihayetinde.
Sayfa 132

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne içe dönmemiz mümkün ne dışa, Kendi benliğimizde burkulmuşuz.
Sayfa 60
Üç "M" kuralı, daha doğrusu duam: Mecbur, mahçup, muhtaç etme ya Rabbi!
Sayfa 6
Reklam
Kaos dişidir. Erkekler çözümsüz bir problemle karşılaştıklarında gözlerini yumup rastgele bir karar verirler. Kaosla baş etmek için gerekli teçhizattan mahrumdurlar.Sonuçlar arasında bocalamaktansa birine hapsolmak iyidir onlar için.
Sayfa 61
İnsan kendisiyle yüzleşmemek için binbir türlü vehimle, envaiçeşit canavarla yüzleşir. Aynalarla, resimlerle yüzleşir. Gider asırlar öncesinden kalma bir taşı kaldırır, yanındaki akreple yüzleşir. Ama kendisiyle yüzleşemez.
Sayfa 11
Kederli insanlar yas tutmakta ferahlık, sevenler düş kurmakta doyum ve teselli, zulme uğrayansa gördüğü duygudaşlıkta dayanma gücü buluyor.
İnsan ancak çaresizliğin dip noktasında kendisine yaptığı telkinlere gülebilirdi. Gülmediğine göre...demek umut vardı. Olmaz mı? Umut hep vardır, insanın olduğu yerde umut hep vardır. İşte bu telkine gülebilirdi.
Sayfa 77
Yaşadıklarından öğrendiği bir şey varsa ki yoktu, o da müdahale edemeyeceğin gerçekleri kurcalamayı bırakacaksın, önüne bakacaksın'dı.
Sayfa 97
Reklam
Hayat, herkesin oynadığı ama sadece duygulu insanların yenildiği bir tavla oyunudur.
Sayfa 89
Bilinçaltım, altta kalışına isyan edip ayaklanma başlattı. Dayan bilinç.
Sayfa 86
Ne kadar abesti aşkın yüzü. Dahası, ne kadar çok yüzü vardı. Aşkın bir yüzü, iki yüzü . Aşkın yüzsüzlüğü. Vefa, ihanet, ahd. Hepsi birbirine karışıyordu. Uğrunda ahidler bozulan, ahde vefasızlık ediyordu.
Sayfa 20
Niçin bu kadar biçareyiz, ümitsiziz? Neden her tuttuğumuz dal elimizde kalıyor? Bu memlekette sadece fena şey mi yapılır? Bütün hesaplarımız bozuk mu? Hiçbir faziletimiz kalmadı mı?
Sayfa 90
Rica
Ezelin ezelden öncesi vardı Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı Zaman yumağına bizi kim sardı Aklını yorarsan beni de çağır
Sayfa 132
184 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.