"Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin!
Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla!
Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde!
Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum!
Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda!
Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda!
Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor!
Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi!
Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi!
Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz!
Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler!
Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz!
En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini!"
Sevgili Dost,
Zarfı açmadan evvel güneşe tut ve mektubun ilk kelimelerini oku...
Sevgili Dost,
Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar,elini bulabilirdim onların içinden...
Bu kitap bana liseden edebiyat öğretmenimi hatırlatıyor kitapları bu kadar sevmeme neden olan güzel insan...Okunasi bir kitap akıcı bir kitap insanları bazende düşündüren bir kitap olmuş...Bana mutluluk katan özel bir kitap...