Caziye öner

Andromeda Kanıyor yine göğsümdeki yara yıldızlar alçalıp bedenimle bir olduklarında tabanlarının altına suskunluk çöktüğünde insanların. Yıllara gömülen bu taşlar beni nereye kadar sürükleyecek.? Denizi kim tüketebilir ki denizi.? Her sabah vakti akbaba ile şahini selamlayan elleri görüyorum, acılar sayesinde bağlı olduğum kayadan, ölülerin kara dinginliğini suluyan ağaçları görüyorum. Sonra da sabit gülümseyişini heykellerin. Bu hac yolculuğuna çıkan bizler kırılmış heykellere bakarak dalıp gittik ve hayatın bu kadar kolay yok olmadığını ölümün daha keşfedilmemiş yolları bulunduğunu, kendine özgü bir adalete bağlı kaldığını düşündük ve biz sertlikle, zayıflıkla birleşerek, taş içinde birbirimize bağlanarak ayaklarımızın üzerinde dimdik ölürken eski ölülerin çemberin dışına çıktığını, dirilip tuhaf bir dinginlikle gülümsediğini. Yorgo Seferis
Reklam
Eğer O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.