Söz konusu olan kişi Dan Brown olunca fazla bir şey yazamıyorum. Dan brown u hiç okumamışlar için öncelikle bir şeyden bahsetmek istiyorum. Bir müzeye gidip bir tablonun önüne geçiyorsunuz ve tabloya bakıyorsunuz. Bir çok surat var bir çok tema işlenmiş beyniniz görüntüyü analiz ediyor ve güzel ya da çirkin diyor. İşten yazar burada ortaya çıkıp diyor ki bu tabloda yüzlerce kişi bir şeyle uğraşırken kendinide resmetmiş ve çok başka bir işle meşgul. Dan brown küçük nüansları yakalayıp bunları ustaca yediriyor hikayelerine. Kitapla ilgili kısıma gelirsek prf. Longdon ın bir bilim insanı olarak tanrı kavramına inanmadığını biliyoruz. Ancak bir yarısı gerçekten bir kanıt bekliyor inanmak için. Kitap adeta bir ateist manifesto olarak geçiyor. Bilime ve sanata aşık benim gibileri için farklı ufuklar açıyor. Ancak brown kitabın sonunda din yanlısı bir görüntü sergileyerek inananlarıda küstürmemeyi başarmış. Ve bu inanç meselesini de geri plana atarak finali gelecek üzerine yazmış. Yapay zeka ve insan. İnsanlarda dinazorlar gibi milatlarını tamamlayıp sahneden çekilecek mi? Yoksa zeka avantajlarını kullanarak teknoloji ile bütünleşecek mi? Kitapın sonunda beni biraz umutlandırak bir nüans vardı. O da gelecekte tüm angarya işleri makinaların yapacağı ve insanların olması gereken gibi zamanlarını sanata, bilime ve sadece yaşamaya ayırabileceği fikri. Böylece belki gelecekte para kavramı yok olacak sermaye sahipleri yok olacak insanlık dünyanın nimetlerinden eşit parçada hak alabilecekler. Yazarın tüm bunlar için öngördüğü tarih ise 2050. Gelecek belkide daha heyecan verici olacaktır. Bekleyip göreceğiz...
BaşlangıçDan Brown · Altın Kitaplar · 201722,4bin okunma
Distopyalara oldum olası bir ilgim var. Genelde okuyan için iki farklı anlam barındırıyorlar. Birincisi genel bir anlam bu tüm okuyucular için aynıdır. İkincisi ise her okuyucunun bilgi ve birikimi ile aradan çekip çıkaracağı entellektüel ayrıntılardır. Bu sebepten yazan kişinin tam bir entellektüel olması önemlidir. Cesur yeni dünya Henry Ford un
Sizce de en sadık aşık Güneş değil midir?
Dünya'ya sarılmak istese kavurur,
Çekip gitmek istese dondurur!
O ise kendi kendini yakmayı seçiyor,
Onu buna kimse zorlamamışken...
Atmacaları sessizce yediler. Simyacı bir şişe açıp konuğunun bardağına kırmızı renkli bir sıvı koydu. Şaraptı ve ömrü boyunca hiç içmediği en güzel şaraplardan biri. Ama şarabı Şeriat yasaklamıştı.
"Kötülük," dedi Simyacı, "insanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır."
"Beni hayatta tutan Mekke'dir. Hepsi birbirine benzeyen günlere, raflara dizilmiş şu vazolara, iğrenç bir aşevinde öğle-akşam yemek yemeye katlanacak gücü veriyor bana. Düşümü gerçekleştirmekten korkuyorum, çünkü o zaman yaşamak için bir sebebim olmayacak.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023208bin okunma
Her ne kadar savas karşıtı bir insan olsamda bir ülkenin teminatı silahlı kuvvetleridir. Çünkü bu kurtlar sofrasında onurumuzla şerefimizle hayatta kalmak için en az şerefsizler kadar arsız ve pervasız olmalıyız. 11 Temmuz 1995 unutulmayacak...