Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeliha Demirci

200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Merhumlardan ziyade yaşayanlardan korkmalıydı." Genç bir kadın yazar Victoria Mas dan bir kadın hikayesidir Deliler Balosu. Filmi olduğunu görünce uzun süredir beklettiğim bu kitaba yavaştan başlayım dedim ve elimden bırakamadan okuyup iki günde bitirdim. Bu kadar severek okuyacağım aklıma gelmemişti. Yer 19. yüzyıl Paris. Olaylar Salpetriere Akıl Hastanesinde başlıyor. Toplum ve ailelerinin kurtulmak istediği, trajik hayat öyküleriyle çoğu akıl hastası olarak damgalanmış kadınların hikayelerini okuyoruz. Bu arada aristokrat bir aileye mensup zeki ve genç bir kız olan Eugenie sırf gerçeği söylediği için kendini bu kadınlar cehenneminde bulur. Hastanede ise tüm Fransa burjuvasının davetli olduğu senede bir gün yapılan hastaların egzotik hayvanlar gibi sergilendiği bir baloya hazırlanmaktadır. Bu bir çırpıda okunacak, dönemin psikiyatri, paranormal olaylar, erkek egemen güç, kim deli kim akıllı sorgulanan bu etkileyici romanı hiç tereddüt etmeden herkese tavsiye ederim. Not: kitapta bahsi geçen hastane günümüzde de faaliyet gösteriyormuş.
Deliler Balosu
Deliler BalosuVictoria Mas · Fol Kitap Yayınları · 202174 okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Egemenlerimiz insancılmış gibi görünmeye bayılır, tabi rahatları kaçmadığı sürece." Kingsley Amis in Değişim kitabı benim ilk kez tanıştığım, Alternatif Tarih olarak kurgulanan bir roman. Prens Arthur ölmemiş, dolayısıyla VII. Henry tahta geçmediği için dini reformlar olmamış, Sanayi Devrimi hiç gerçekleşmemiş, kilise ve din
Değişim
DeğişimKingsley Amis · Can Yayınları · 202340 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"Gökyüzünden beyaz bulutlar geçiyor ve ben burada yazı yazmak zorundayım. Neden hassasım bulutlara karşı… Burada baharı hissedemiyorum, rahatsız ediyor bahar beni.” İsviçreli yazar Robert Otto Walser in (1878-1956) Tanner Kardeşler, yazarın hayat hikayesine göz attığımda benzerlikleri dolayısıyla otobiyografik bir kitap olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim. Simon Tanner; romanın başlarında hayatta hiçbir hırsı olmayan, sorumsuz, yüzeysel, tembel hayata ve insanlara karşı teslimiyetçi ve kabullenici aylak bir karakter olarak okuyoruz. Ama okumaya devam ettikçe Simon ın aslında hepimizin aklımızdan geçen ama uygula(ya)madığımız, asla özgürlüğünden ödün vermeyen, yargısız, sevgi dolu yüreğine, doğaya, insanlara ve yaşama karşı olan saygısına hayran olarak, kendimizi de sorgulayarak, bu büyülü ve etkileyici satırların arasında kayboluyoruz. Kurgu ve diyalog neredeyse hiç yok, tüm karakterlerin konuşmaları ya da düşünceleri sanki hep Simon a ait gibi. Proustvari uzun betimlemeler, kurgudaki atlamalar, paragrafsız sayfalar kitabın edebi kalitesinden bir şey kaybettirmiyor. Düzene uyum sağlamayı reddeden, doğaya tutkun, kariyer ve başka insanların gözünde nasıl görüneceğini umursamayan bir Tutunamayan olan Simon Tanner’in hayata bakış açısını anlatırken, okuyana da kendi hayatını da, sorgulamasını sağlayan bu kaliteli edebiyatın ürünü olan bu kitabı da yazarı da çok severek, okudum. Çok tavsiye. “Sis ve kar bizi güneş ve renklerden daha az büyülemez…”
Tanner Kardeşler
Tanner KardeşlerRobert Walser · Can Yayınları · 202489 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Yaşamanın da bir zamanı var, ölmenin de. O ikisinin arasında da hatırlanacak bir süre var...” Del Valle serisi olarak da bilinen serideki (ayrı olarak tek başına da okunur) Del Valle Ailesine anne tarafından mensup Violeta’nın yüzyıla yayılan hikayesini yine büyüleyici tarzıyla Isabel Allende nin kaleminden #okudumbitti. 1920 İspanyol Gribi salgını pandemisinde Şili’de doğmuş Violeta del Valle, 2020 yılında Coronavirüs salgını pandemisinde 100 yaşındadır ve torunu Camilo’ya hayat hikayesini mektuplar şeklinde anlatmaya başlar. 1920-2020 arasındaki tarihi, siyasi, politik olaylar, devrimler, iç savaşlar, bu aristokrat ailenin savaş sebiyle kırsal bölgeye yerleşmesi, Violeta’nın Küba’ya, Miami’ye, Los Angeles’e sehayatlerinin ve bu bölgelerdeki dönemin olaylarını ilginç, keyifli, detaylı ve samimi anlatımıyla Allende sürükleyici bir okuma sunuyor. Kahramanımız Violeta Del Valle; yaşadığı depresyonlarıyla, maruz kaldığı istismarlarla mücadelesiyle, aşklarıyla, kayıplarıyla, yaşadığı trajedileriyle, sevap ve günahlarıyla, kalbini ve ruhunu bize dürüst ve samimi bir şekilde açmış. Tüm bunların yanı sıra bu yüzyıllık döneme ve olayların geçtiği şehirlerin tarihine ve olaylarına tanık oluyoruz. Ne diyebilirim; zengin bir içeriğe sahip, Isabel Allende’den muhteşem bir kitap daha çok severek okudum.
Violeta
VioletaIsabel Allende · Can Yayınları · 202362 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu #1001kitap listesinde olan #elizabethgaskell den #kuzeyveguney kitabına canım
Mine Oral
Mine Oral
ile okumaya karar verdiğimizde bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim arkadaşlar. Kitabın isminden dolayı konusunun Amerika İç Savaşı olduğunu sandım ama alakası yok, kısaca konusuna değinirsek; hikayemiz İngiltere Güneyinde kırsal bir bölge olan Hampshire da
Kuzey ve Güney
Kuzey ve GüneyElizabeth Gaskell · Koridor Yayıncılık · 2022344 okunma
Reklam
108 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Bir insanın elinden hayatı boyunca kendisini kandırdığı şeyi aldığınız anda mutluluğunu da bitirirsiniz.” Ocak ayında Henrik Ibsen den Yaban Ördeğ ni okuduktan sonra Dag Solstad dan Mahcubiyet ve Haysiyet okumak şart olmuştu. Karakterimiz Elias Rukla Norveç Edebiyatı dersi veren ellili yaşlarda bir lise öğretmenidir. Yıllardır işlediği bir konu
Mahcubiyet ve Haysiyet
Mahcubiyet ve HaysiyetDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 20192,490 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Gidilmemesi gereken yollar vardır, saldırılmaması gereken ordular vardır, işgal edilmemesi gereken şehirler vardır, mücadele edilmemesi gereken yerler vardır, hükümdarların uyulmaması gereken emirleri vardır.” Savaş Sanatı kitabı, ‘’askeri bir deha’’ olarak nitelendirilen komutan Sun Tzu tarafından M.Ö. 6. yüzyılda yazıldığı
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Can Yayınları · 202038,9bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Hiçbir canavar, insan kininin sınırsız, alabildiğine yaratıcı sanatını denememiştir. Hiçbir canavar, bu kinin derecesine ve gücüne ulaşamaz.” Konusu, zengin ve köklü Hindu ailesine mensup bir kadının toplumun en alt kesiminden bir işçi ile yaşadığı aşk, bunun acı sonuçları olan bu eser bu boşanmış kadının ikiz çocukları olan Rahel ve Estha nın çevresinde gelişiyor. Tüm bu olayları, dönemin Hindistan tarihini ve kültürünü, kız çocuğu Rahel’in gözünden okuyoruz. Kitap sondan başa doğru, zamanda sürekli gelgitlerle ilerliyor, ama dikkatli bir okumayla kitabın sonunda yapbozun tüm parçaları yerli yerine oturuyor. Sanırım ben bu zamana yayılmış hem aile hem de kurgunun geçtiği toplumsal, sosyolojik, tarihi ve kültürü anlatan metinleri çok sevdiğim için bu kitabı da çok severek okudum. Kitabın beni en çok etkileyen tarafı, sosyal özgürlüklerin kast sistemi içine sıkışması. İkizlerin anneleri olan feminist bir karaktere sahip Ammu’nun bunu dışa yansıtamaması, insan tutkusunun sınır ve kural tanımazlığı, insanların dokunulmaz ve dokunulabilir olarak ayrıştırılması, aşk gibi oldukça doğal bir dürtünün bile sistem yüzünden engellenmesini ve cezalandırılmasını okumak oldukça sarsıcıydı. Bu Kast sisteminin içinde sıkışıp kalmış iki insanın ve bir ailenin trajik hikayesinin yanında 1960 lardaki Hindistan dönemini anlatan, şiirsel romanı severek ve etkilenerek okudum, henüz okumayanlara çok ama çok tavsiye. "Düşünde mutlu olursan bu sayılır mı?"
Küçük Şeylerin Tanrısı
Küçük Şeylerin TanrısıArundhati Roy · Can Yayınları · 20191,211 okunma
438 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Biz kalıcı bir mutluluk sözü alarak doğduğuna kendini inandırmış o küstah kuşaklardanız. Söz mü? Peki kim vermiş bu sözü?” “Gerçek çok ender toprağa gömülür; utanma, acı ya da kayıtsızlık perdesinin arkasına sinmiştir sadece.” Hep masal tadında okuduğumuz romanlarından farklı olarak, Amin Maalouf yine aynı tarzında ama bu kez kendi kökenlerinin peşine düştüğü, gerçek bir aile tarihine tanık olduğumuz bir metin okuyoruz. Kitabın ana karakterleri yazarımızın dedesi Butros ve kardeşi Cebrail. Siz, neden Amin Maalouf’un aile geçmişini okuyayım demeden önce kitabın içeriğinden bahsedersem neden okumanızı istediğimi anlayacaksınız. Çünkü ailesinin öyküsüyle birlikte Osmanlı İmparatorluğunun son dönem ve çöküşü, Abdülhamit, Enver Paşa, Jön Türkler, Sabetaycılar, Masonlar, dedesi Butros’un kızına Kamal adını verecek kadar hayranlık duyduğu Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ilgi çekici bilgiler var ve döneme ait doğu kültürünü başarıyla yansıtarak bizlere anlattığı,tamamen gerçeklere dayanan bir kitap okuyacaksınız. Yazar babasının ölümünden sonra annesinden aldığı bir bavul dolusu belgeleri araştırmaya başlayınca yıllar önce terk etmiş olduğu aile evine Beyrut’a geri dönüyor daha sonra ise amcası Cebrail’in göç etmiş olduğu Küba’ya geçip orada araştırmalarına devam ediyor. Savaşlar, kıtlıklar, göçler, insanlık tarihi, din ve eğitim üzerine verilen çatışma ve mücadelelerin anlatıldığı, kapsamlı bu eseri severek ve çok keyif alarak okudum. Tavsiye ederim.
Yolların Başlangıcı
Yolların BaşlangıcıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20192,034 okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
”Hayaller, rüyalar ve çılgın umutlar, güçlü silahlar ve gerçekçi araçlardır.” Hoffer; 1902 yılında New York’da Alman yahudisi göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş, altı yaşında kör olmuş, on beş yaşında tekrar görmeye başlamış, kör olma endişesiyle olabildiğince okumuş ama hayatı boyunca eğitim görmemiş. Kesin İnançlılar 1951 yılında yayımlandığında milyonlarca satış rakamına ulaşmış ve 1983 yılında Amerika’da ödül almış. Dört bölüm ve her bölüm ayrı başlıklarla (ki bu okumayı kolaylaştırmış), kitle hareketlerini (devrimler, savaşlar, dinlerin yayılması vb.) yazar dini, sosyal, milliyetçi, psikolojik ve bireysel açılardan değerlendirilmiş, ortak yönlerini ele almış ve bunu tarihten örnekler vererek anlatmış. Eserde birkaç yerde ve olumlu bir şekilde Mustafa Kemal Atatürk’ten bahsetmesi çok hoştu. Bir çok tarihi örneklerin haricinde çoğunlukla Hitler’in (olumsuz olarak) anlatılması, kitleleri böyle bir katliam için nasıl yöntem ve hilelerle peşinden sürüklediğini okumak benim açımdan çok ilginç ve aydınlatıcıydı. Gözüm kapalı herkese önerebileceğim tam bir başucu kitabı olan, her okunduğunda yeni şeylerin keşfedileceği, 1951 de yazılmasına rağmen hala tespitlerin güncelliğini koruduğu, konusuna rağmen gayet anlaşılır bir dille yazılmış, bu kısa ama dolu dolu kitabı severek okudum. Çok tavsiye. “Kemal Atatürk’ün hemen hemen bir gecede Türkiye’yi modernleştirmesi, sahici bir milliyetçi hareketin yükselişiyle mümkün olmuştur.”
Kesin İnançlılar
Kesin İnançlılarEric Hoffer · Olvido Kitap · 20192,755 okunma
Reklam
442 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
“Yeryüzünde bir kadına, sadece dışsal özelliklerine bakarak değer biçmeye kalkışmak herhalde boş bir çaba olurdu.” Hikaye, Hintock adlı küçük bir ormanlık köyde geçiyor. Dürüst bir ormancı olan Giles, çocukluk aşkı Grace Melbury ile gayri resmi olarak nişanlanmış olsalar da Grace güzel, eğitimli bir kızdır. Babası Giles'ı koca adayı olarak yeterince iyi bulmamaktadır. Köyün soylu ve yakışıklı doktoru Mr. Fitzpiers’in kızına ilgisini fark ettiğinde bu mükemmel eşleşme (!) için kızını doktora yönlendirmeye başlar. Romanda önemli iki kadın karakterimiz daha vardır. Giles’e uzaktan aşık, bir orman kızı olan Marty South (benim en sevdiğim karakter), ve köydeki malikanede yaşayan zengin,gizemli, genç yaşında dul kalmış olan Mrs. Felice Charmond’dur. Roman, hasta babasıyla yaşayan, çalışkan kızımız Marty’nin para için saçlarının kesilerek Felice’e satılmasıyla başlar. Roman, Hardy'den daha önce Tess ve Adsız Sansız Bir Jude da da okuduğum, kötü seçilmiş eşler, karşılıksız aşk, evlilik, sadakat, sosyal sınıf ve cinsiyet adaletsizlikleri, çifte standartlar gibi ortak temaları içeriyor. Alıştığımız İngiliz edebiyatından farklı bir üslup ve kurguyla birlikte, karamsar, hüzünlü ama muazzam bir edebi bir dil, doğa, kırlar ve mevsimlerin şiirsel bir dille tasvirini yine hayran kalarak, büyülenerek okudum. Orman Sakinleri, diğer okuduğum iki kitaba göre çok daha akıcıydı. Severek okudum. Yazardan uzun süredir okunmayı bekleyen Çılgın Kalabalıktan Uzak sıradaki kitap olacak. Hardy okumaya devam.
Orman Sakinleri
Orman SakinleriThomas Hardy · İletişim Yayınları · 2021127 okunma
472 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"Müzisyen yaradılışlı insan için her şey müziktir. Titreşen, kımıldayan, bir nabız gibi atan her şey.” Romain Rolland'ın,Jean-Christophe I-II-III, 1904-1912 tarih aralığında geçen, 1905'te Prix Femina ve 1915'te Nobel Edebiyat Ödülü aldığı bu üç kitaplık nehir romanı okudum. Ana karakterimiz Jean-Christophe Krafft;
Jean Christophe 3
Jean Christophe 3Romain Rolland · Yapı Kredi Yayınları · 201999 okunma
678 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
“Sen yaşama kendi gözlerinle bakmak istiyordun ama izin vermediler; bunu istediğin için cezalandırdılar seni.” “Değerli olmak ne zamandan beri bir güvenceydi? Tarih yok edilen değerli şeylerle dolu değil miydi? Duyarlı bir insan için, acı çekmek çok daha büyük bir olasılık değil miydi?” Bir Kadının Portresi, bağımsız ruhlu, zeki, annesi öldüğü
Bir Kadının Portresi
Bir Kadının PortresiHenry James · Yapı Kredi Yayınları · 2016553 okunma
210 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Allah kahretsin, nasıl da acı bir tadı vardı yaşamın!” Nasıl yorum yazacağımı bilemediğim ve hala sindirmekte zorlandığım, benim için edebiyatın başyapıt eserlerinden olan romanı @kitap.insanlari grubumuzla birlikte dostlarla okuduk #hermannkarlhesse Bozkırkurdu kitabında Harry Haller adlı intihara meyilli, toplumun, yaşamın yüzeysel ve sığ kurallarına uyum sağlayamayan, eğitimli ama gerek özel hayatı gerekse içsel ve ruhsal dengesi bozuk, sürekli kafasındaki ikilemlerle kuşkularla depresyonun kıyılarında bir karakteri okuyoruz. Kitap her ne kadar karamsar gibi görünse de okurken kısa sürede alt metni dolu, katmanlı, felsefi, psikolojik, bir çok konuda söyleyecek sözü olan, kendinizi de sorguladığınız bir kitap okuduğunuzu farkediyor ve hayran kalıyorsunuz. İçimizdeki uyumlu insanın ve kurdun sürekli çatıştığı anlara dair sorgulamalar, hayatımızı yaşarken dayatma ve kurallara uymak, sürüye dahil olmak, dışlanmak, kendi kimlik ve benliğini tanımak/bulmak vb. çağlar boyu insanlığın düşündüğü, kendi içinde çatıştığı konuların yanısıra bolca savaş karşıtı söylemleriyle sarsıcı bir eserdi. Hesse bu kitabı okuyanlara kitabın bunalımlardan söz ettiğini ama kitabın tam tersine iyileşmeye yönelik oluğunun anlaşılmasının kendisini mutlu hissedeceğini söylemiş. Tüm kitapların bizlere katkı ve şifa olmasını diliyorum Her okunduğunda yeni farkındalıklar edineceğiniz, başucu niteliğindeki bu kitabı çok severek okudum. Çok ama çok tavsiye. “Tiyatro nedir bilmez hayvanlar. Nasılsa öyledirler. Taşlar, çiçekler gibi ya da gökteki yıldızlar gibi.”
Bozkırkurdu
BozkırkurduHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 20227,7bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Edebiyat eseri önümüze derinliklerine inemediğimiz engin bir örtü fırlatır. Ve biz onun karşısında, etkisine karşı koyamayan adanmışlardan başka bir şey değiliz. O örtüyü kaldırmaya kim cüret edebilir, keşfedilmezi keşfetmek, ulaşılmaza ulaşmak için?” John Williams’ın Stoner kitabını canım Gülşah ile birlikte okuduk. Bir hayat hikayesi 230
Stoner
StonerJohn Williams · Yapı Kredi Yayınları · 2020758 okunma
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.