Otuz yıldır saçlarımın arasında elmas gibi bir "kusura bakma" sallanıyor... Beş dakika gecikince, "kusura bakma" dersin; birine kazara bir omuz geçirince dersin, üstüne yanlışlıkla çay dökünce dersin. Fakat insanın kalbini dağlayınca denir mi? Yine de kusura bakmadım.