Neyin fiyatını sorduysa hep iki, üç gümüş ruble ediyordu. Büyük kitapların fiyatlarını sormuyordu bile ama yine de açgözlülükle bakıyor, sayfalarını çeviriyor, sonra yerlerine koyuyordu.
Aynadaki kadın benim zıttım demişti. Ben ne kadar ev haliysem o, o kadar sokak. Ben sokulgan isem, o başını alıp giden. Ben gündüzüm, o gece… Çapkın, güçlü, özgür…