“Mutluluk ancak başımıza gelince ne olduğunu hissedebileceğimiz bir duygudur. Beklenmedik ve kişiye özeldir yani reçetesi olmayan bir idealdir mutluluk.Ona ulaşmanın anahtarı ise insanın kendini tanımasında saklıdır.Önce kendini tanımalı insan. Yargılamadan ,aşağılamadan ,seve okşaya yapmalıdır bunu.”
Ey oğul,öyle insanlar göreceksin ki...Koyunu yemek için tilkiyle plan yapacaklar,kurtla birlikte öldürecekler,çobanla birlikte yiyecekler ,sahibiyle birlikte yaş tutacaklar ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar ...
Bu yaşıma gelene kadar öğrendiğim en muazzam şey,tepkisiz kalabilmektir.İnanılmaz kırılmış,şaşırmış ya da üzülmüş olsam bile her şeyin olabilirliğini ,herkesin her şeyi yapabileceğini kabullenmek.
Bir Şaman’a sormuşlar;”Zehir nedir ?”diye.”İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir!”demiş.Bu güç de olabilir,tembellik de.Yiyecek,ego,hırs,ihtiras,kendini beğenmişlik,kıskaçlık,korku,öfke,nefret,hatta iyi niyet bile...
Herkes ,dünyasını aydınlatabilecek birilerini arar durur.Oysa asıl ihtiyacınız ,etrafındaki karanlığın en siyah olduğu anlarda bile yanınızda oturabilecek birisidir.