Kitap beni yoğun duygu karmaşısına soktu. Betimlemeler o kadar nettiki kendimi kitabın içindeki herhangi bir karakter gibi hissettim. Bu yüzden diyorum ki iyi ki Ahmet ÜMİT o olmasaydı tarihle iç içe gerçek hikayeden haberimiz olmayacaktı. Bu gerçek hikayeler kurguyla birleşince çok değişik boyutlara taşınmış. Hiç beklediğim gibi bitmedi. Böyle bitmemesi beni hayal kırıklığına uğratmadı şaşırttı anlatamayacak kadar derin duygular içerisindeyim. Geçen seneler de kitabın filmi çekilmesi söz konusu olmuş araştırdım çekildi mi diye fakat herhangi bir sonuca ulaşamadım. Eğer çekilirse yüzbaşı karakterini kesinlikle Erdal Beşikçioğlu canlandırmalı diye düşünüyorum. Gerçi benim düşüncemle olacak şey değil ama böyle kurgusu güçlü ve kuvvetli bir kitabın filmi çekilicek olursa kesinlikle önemli ve usta oyuncu kadrosu olmalı.
Beni bağışla. Soylu bir aileden gelmekle, becerikli öğretmenlerden ders almakla övünen bu sonradan görmeyi bağışla. İyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, sevgili ile düşmanı ayırt edemeyen bu cahili bağışla. Bulduğu altını değersiz bir taş parçası gibi savurup atan bu aptalı bağışla. Sensiz yaşamanın çorak bir çöle döndüğünü fark edemeyen bu aymazı bağışla. Bağışlanamayacak kadar açgözlü, hırslı, vefasız bu kaba adamı bağışla.
Eğer bağışlamazsan, bir uçurumun kıyısında gezinen bu zavallının ayağının altındaki son kaya parçasıda kopacak. Eğer bağışlamazsan onun cılız bedeni Fırat'ın derin sularında kaybolacak.