Bir kedinin hayat serüvenini onun kendi anlatımıyla okumak inanılmaz tatlı bir zevk. Kedilerin duygu dünyasını, nesillerdir uydukları On Emir’le şekillendirdikleri yaşam felsefelerini, kimi zaman bunlardan kenara çıksa da daima hatırlayıp, bu ilkeler doğtultusunda yaşayan Kürklü Kişi’nin, iki yaşına geldiğinde artık bir kahya (yaygın kullanılan günümüz tabiriyle bir köle demek daha uygun aslında) bulma zamanı geldiğine karar vermesine tanıklık ederek başlarız esere. İlk denemede umduğunu bulmayan Kürklü kişi, sonrasında bir değil iki kahya bulur kendine. Yeni evinde kahyalarının onu iyi ve kötü günlerinde hep sevgiyle ve elbette şahsi alanına da son derece saygı gösterek ilgilenmeleri, ona özel bir isim vermeleri kedi bireyimizi mesud eder. Günlerden bir gün, kahyalar başka bir eve taşınmak durumunda kalırlar fakat Emirlerden biri “ Bir Beyfendi Kedi insanlara değil, mekanlara bağlanır” şeklindeyken Tom Jones (Kürklü Kişinin ismi) bir ikilemle yüzyüze kalır. Ve sonunda bir karar verir.
P.S: Eserin kahramanı Tom Jones yazar M. Sarton’un kedisidir.