Bir yoruma göre egitimin, toplumsal bir amaca ulasmak için bir araç oldugu varsayilir. Bu açidan, insanin bilgiyle doldurularak bir sermaye durumuna getirilmesi,
daha yüksek üretkenlik için zorunludur.
Okullar da ogrenmeyi egitim olarak yeniden tanimlayıp, bu radikal tekeli ögrenme alanina yaymaya alismistir. Insanlar ögretmenin gerçeklik tanimini kabullendikleri ölçüde,
okul disinda ögrenenler resmi olarak "egitimsiz" diye damgalandilar.
Her insanin degisim üretebilme yetenegi, düsük entropili* enerjiyi denetleme
yetenegine baglidir. Fiziksel çevreyi kendince anlamlandirma
hakki da insanin bu enerjiyi denetlemesine dayanir. Sectigi gelecegi dogru ilerleme yetenegi, o gelecege biçim veren
enerjiyi denetlemesine baglidir. Büyük miktarlarda evresel
enerjiden yararlanan bir toplumda esit özgürlük, yalnizca
bu enerjiyle gerçeklestirilmis seyler üstünde esit hak sahibi
olmak degil, bu enerjinin dönüstürilmesini de esit biçimde
denetlemek demektir.