Özgürlük, adalet ve insanca yaşama hakkını isteyen ve bunun için mücadele eden, zulüm gören bir halk; ve bu halkın sesini duyurmak, Baas rejiminin zulmünü gözler önüne sermek için yola çıkan ve bu yolda esir düşen iki adamın hikayesinden ibaret olmayıp bizzat yaşananları anlatan kitap Esir. Günümüzde ağıza sakız olmuş 'Suriyeliler'in gerçekte neler yaşadığını, neden kendi topraklarından kaçmak zorunda kaldıklarını; Adem Özköse ve Hamit Coşkun' un 53 gün boyunca Suriye' nin yeraltı zindanlarında yaşadıklarını ve şahit olduklarını anlatıyor bu kitap. Hem de bir Türkiye vatandaşı tarafından ve birinci kişi gözüyle!
Adem Özköse'yi bu yolculuğa çıkaran
"Çocukların katledildiği bir dünyada yaşamasak da olur" cümlesi ve kitaptaki çoğu cümle boğazımda birer yumruya dönüştüler.
Hemen yanı başımızdaki Ortadoğu'nun ne büyük acılara ev sahipliği yaptığını, halkının neyle ve neden mücadele ettiğini hatta bazılarının neden ülkemize sığındığını anlatan bu kitap keşke tüm dünya fertleri tarafından okunsaydı da geçenlerde ülkemiz vatandaşları tarafından taşlanan Suriyeli çocuk taşlanmamış olsaydı.
