Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Esmer
Esmer
@Esmer_c
Öğretmen
Azerbaycan/ Nahçıvan
13 Ağustos 1993
698 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Kim bu Martin Eden diye merak edip okumaya başladığım kitap :)
Kitabın anlatımı baştan sona çok güzel, yazarı takdir ediyorum bu konuda :)
Başlarda okurken zevk alıyordum güzel ilerliyordu kitap ama ortalara doğru sıkmaya başladı zor bitirdim kitabı... çünkü yazarın eseri fazla uzattığını düşünüyorum, bu yüzden 1 puan burdan kırdım.
Birde kitabın sonunun böyle biteceğini hiç tahmin etmezdim ve Martin Eden gibi bir karakterin sonu böyle bitmemeliydi, bu yüzden de 1 puan kırdım.
Ama genel olarak iyi, güzel mesajlar veren bir eser...
Evet sonunda bu ünlü eseri okuyup bitirme mutluluğuna erişmiş bulunuyorum. Ben bu kitabı hem okudum, hem yaşadım.
İlk olarak mutlaka ünlü yayınevinden (mesela İş Bankası, İletişim, Can) okumam gerek fikrini kafamdan attım çünkü okuduğum bu yayınevinin çevirisi diğerleriyle karşılaştırdığımda daha iyiydi.
Tolstoyun bütün kitapları okunmalı bence,
Ben bir kitabı okurken en çok istediğim şey o kitabın beni duygusal ve psikolojik yönden etkilemesi, beni düşündürmesi, bana bir şeyler öğretmesi, birşeyler katmasıdır. Tabi bunların hepsini tek bir kitapta bulmak zordur, ama yinede iyi kitaplar okumak gerek. Bu kitap da o iyi kitaplardan birisi oldu benim için.
Kafka edebi, psikolojik zekasıyla, kuvvetli gözlem gücüyle, tespitleriyle bu eserde beni kendine hayran bıraktı. Kitap biraz zor bir dilde yazılmış o yüzden dikkatle okunması gerek.
Kafka babasına, ondan neden korktuğunu, çekindiğini, onun küçüklüğünden beri kendisine ve diğer kardeşlerine karşı tutumunu, davranış şeklini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor+ neden evlenememiş olduğunu da.
Bu olumsuz davranış şekillerinin bir çocuğu psikolojik yönden nasıl etkilediğini de görmüş oluyoruz.
Baba evin direğidir deriz ya. Çocuklar da nasıl bir psikoloji içinde büyüyorlarsa etraflarına karşı da o psikolojide oluyorlar. Evin içindeki olumsuz davranışlar, çocuğu derinden etkileyebiliyor ve sonradan da bu çocuk büyüdüğünde bu etkiler kendisini iş, aile ve insan ilişkileri içerisinde göstermiş oluyor. Kafkanın dediği gibi korkak, ürkek, çekingen, özgüvensiz, daima suçluluk duygusu barındıran biri olup çıkıyosun.
Demek ki her şeyin başı ailedir.
Okur Takip Önerileri
Hakan Gündayın 23 yaşında yazdığı ilk romanı. Bir yeraltı edebiyatı. Bu kadar genç yaşta ilk romanın bu kadar okunaklı olması da ayrı güzel. Garip ve farklı konusu olan bir kitap. 23 yaşında olmasına rağmen bu kadar zekice ve sıradışı bir roman yazmak her insanın harcı değil. Hakan Gündayın zekasına aşık oldum zaten. Kitabı arka kapağındaki alıntının ilgimi çekmesiyle okumaya karar vermiştim. Farklı bir eser olacağı başından belliğiydi.
Kitapda adından da belli olduğu gibi 'Kinyas ve Kayra'nın hayatından bahsediliyor, daha doğrusu hayattan kopmuşluklarından...
Sonrasında Kinyasın Kayrayı terk etmesiyle bir birlerinden kopuyalar ve kendi yollarından gidiyorlar.
Kayra zihinsel ölümünü gerçekleştirip, ölen zihniyle mütemadiyen uyumaya, hayattan kopmaya karar veriyor.
Kinyas ise aksine karanlık geçmişini unutup Hayatla barışmak, normal, mutlu bir insan olarak yaşamaya devam ediyor...
Tabiki Kinyasın yoluydu en güzeli.
Okumaya değer Mükemmel kitap bence.
Bu kitabı çox məşhur olduğu üçün oxumaq istədim, oxuyarkən maraqlı ilərlədi, bir yerdən sonra məni sıxmağa başladı, nağıl oxuyuram kimi gəldi mənə, düzdü kitabda gözəl mənalı cümlələr fikirlər var idi, ama şəxsi inkişaf kitabına daha yaxın idi. Oxu Tərzimə uzaq olduğu üçün çoxda sevə bilmədim, amma oxuduğumada peşman olmadım, fərqli yadda qalan əsər oldu
Tolstoydan herhangi bir kitap okumaya bu kitapla başlamanız Tavsiyemdir, Çünki bu kitabı okursanız, diğer bütün kitaplarını daha iyi anlarsınız. Ben de esasen Anna Kareninayı okumadan önce bu kitabında Tolstoy ruhuyla tanışmak istedim.
Tolstoy bu kitabda Hayatın anlamını ve Tanrıyı bulmaya çalışıyor. Öğrenmek istediği sorular bunlar. Hayatın anlamı nedir? Ben hayata neden geldim? Neden hayattayım? Sonunda ölüm varsa bütün yaptıklarım, yaşamım neye yarayacak? Tanrı var mı yok mu?
İstediği yanıtları bütün bilim dallarında aramasına rağmen bir türlü cevap bulamıyor ve acı çekiyor, İntihar etmek istiyor ama edemiyor
Bütün o varlıklı rahat hayat tarzından vazgeçip basit halk gibi düşünmeye, yaşamaya başlıyor
Ve sonunda araştırarak, kalbiyle hissederek düşünüyor anlıyor ki Hayatın anlamı ahlaklı, merhametli yaşam sürmekte Tanrıya, sonsuza ulaşmaktadır. Tanrı'sız inançsız yaşamadığını bir ölü olduğunu hiss ediyor. Yalnızca Tanrıyla yaşadığında, Tanrıya inandığında Mutlu, huzurlu olduğunu hissediyor
Gerçekten etkileyici bir kitaptı. Şahsen yazarın kötü bir kitabı olduğunu düşünmüyorum ve hayatım boyuncada bütün kitaplarını okumak istediğim yazarlarda ilk sıralarda Tolstoy.
İnsanda ne var?
-Sevgi var...
İnsana ne verilmemiştir?
- Neye ihtiyacı olduğunu bilme yetisi verilmemiştir...
İnsan neyle yaşar?
-Tanrı'yla yaşar...
Tolstoyun bu kitabını okumayan varsa Şiddetle tavsiye ediyorum...
Kitap 6 hikayeden ibaret, hepsinde farklı, ibret alınması gereken Hayat dersleri anlatılmış.
Kitap sade dilde yazılmış ama herkese 6 farklı ders verilmiş. Dersi kavraması, öğrenmesi okuyucuya kalmış.
Bende kendi payıma düşenleri aldım :D
Yine çok çok beğendiğim bir kitap oldu.
Canım Tolstoy❤
Zweigdan okuduğum ve aşık olduğum üçüncü kitap ve yine o kadar etkilendim ki bundan sonraki hayatımda da bütün kitaplarını okumayı düşünüyorum. Bilindiği gibi Zweigın eserleri psikolojik yönde oluyor, kalemini Dostoyevski eserlerinede benzetiyorum. Ve muhakkak size birşeyler katıyor.
Kitap ismindende göründüğü gibi yaşlı bir kadının geçmişinde 24 saatda yaşadığı, kalbinden atamadığı, hatırlayınca ona acı veren unutulmaz bir anısından ibaret ve bu yaşadıklarını kendisini anlaya bilecek tek kişi olduğunu düşündüğü başka bir beye anlatarak özgürleşmek, rahatlamak istiyor...
Hassas biri olduğum için duygu yüklü kitapları seviyorum
Bir kitap beni derinden etkileyip kalbime dokunuyorsa o kitap hiç kuşkusuz güzeldir :)
Çok sürükleyici olduğu için sıkılmadan okunması da ayrı güzel
Teşekkürler Zweig :)
Ve çıkmış olduğum uzun bir yolculuğu bitirdim. 5 yılda yazılmış muhteşem eser. Tolstoya ve kalemine aşık olduğum kitap. Biraz garip ve gülünç olsa da aylar önce Tolstoyla, en ağır, en derin ve zor okunup bitirilebilen bu eseriyle tanışmaya başladım ve araya başka kitaplar da katarak okuyup bitirmeyi başardım. Ve belki de Tolstoy kalemiyle tanışmaya ilk olarak bu eseriyle değil de başkasıyla başlasaydım Tolstoyun bu kadar güçlü bir yazar olduğunu anlayamazdım. Bazı kısımlarda sabrımı fazlasıyla zorlayan ama aynı zamanda zevk alarak, hissederek okuduğum bir eser oldu, zaman zaman kitapa o kadar kendimi kaptırdım ki karakterler rüyalarıma bile girdi :) Beni en çok zorlayan tarihle ilgili kısımları oldu çünki tarih benim ilgi alanımın dışında ama yinede kitapı bitirmek için değilde anlayarak okuyup bitirmeye çalıştım. Kitapta 10-15 baş karakter olmakla beraber yüzlerce karakter var(okuyucuyu zorlayan kısımlardan biri) ama benim gönlümün efendisi, kendimi yakın hissettiğim isim 'Piyer' oldu.
Bu kitap hakkında konuşmaya cümleler yetmez ama kısaca
Napolyonun Rusya'yı işgalini anlatan dev bir roman olmakla beraber, insan ilişkileri, aşk ilişkileri, bazı karakterlerin ruhlarında, içlerinde onlara azap veren, cevabını bulmaya çalıştıkları sorular ve en önemliside Tanrı'nın varlığı konusu, ölüm, yaşam konuları dahice kaleme alınmış...
Ve bence ölmeden önce en az 1 kez okunması gereken, herkese tavsiye edeceğim bir kitap...
İyi okumalar.
Bu kitab Dostoyevskiden okuduğum yedinci roman oldu ve Dostoyevskinin ilk romanı olmasına rağmen ilk defa bir eseri özellikle sonlara doğru beni fazlasıyla duygulandırıp, kalbimi derinden etkiledi. Kitab yoksulluğun ve sırf yoksulluk yüzünden insanların size karşı davranışlarının insanı manevi olarak ne kadar etkilediğinin bir örneği...
Kitap bir memurla, uzaktan akrabası olan bir kızın mektuplaşmasından ibaret. Bir-birleriyle mutluluklarını, kederlerini, yaşantılarını, yoksulluğun getirdiği üzüntülerini, dertlerini paylaştıkları mektuplaşma...
Ve kitabda okuyucuya verilen çok sayıda mesajlar da vardı ve ben okumakta geç kalmışım.
