Kitabı bitirmeye az kala, dayanamadım birkaç cümle yazıp gidicem.
İskender Palanın son kitabıymış, benim onun kaleminden okuduğum ilk kitabı oldu.
Böylesine derin muhayyile, tasvir gücü, olay örüntüsüne pek az rastladım doğrusu.
Hikayenin ana nesnelerinde biri olan devasa bir saat, öylesine betimlenmiş ki gözünüzün önünde tüm ayrıntılarıyla beliriveriyor. Düşünmeden edemiyorsunuz, bir saat nasıl bu kadar derinlemesine hayal edilebilir..
Bitirince devam edeceğim
Nadiren hikayelerin kahramanlarının yaşamlarına özendiğim
olur. Mendel bunlardan biri. Kitaplar arasında geçen bir ömür, ansiklopedi gibi bir bellek, savaştan bile haberi olmayacak kadar dünyadan uzak bir yaşam.. bir keresinde kitapları koklayarak almayı sevdiğimden bahsetmiştim. Mendelle aramda bir bağ kurmama neden oldu bu ortak noktamız..
diğer yandan devletler arası savaşların insanların yaşamını nasıl tarumar ettiğine tanık oluyoruz. Bir yanılgının insan hayatını nasıl olumsuz etkilediğine de..
mendeli tanımayı çok isterdim, biraz yanında oturmak, bir kahve içmek karşılıklı.. kitaplardan kafasını kaldırıp insanların yüzüne bakmadığını bile bile..