Biyolojik olarak yaşıyor olduğunu bilmek, yaşamının bilincinde olmak anlamına gelmez. Yaşamının sorumluluğunun bilincine varmış bir insan, kültür robotu olmak yerine bir şahsiyet olmayı hedefler.
Unutmayalım, sürekli iletişim içindeyiz. İnsanlar birbirlerinin farkına vardığı andan itibaren iletişim başlar ve mesajların kaynağı kişilerin kendisi olduğu kadar, onların oluşturduğu ortamlarda olabilir.
Kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum.
Okurken çok zorlandım biraz ağır ve benim yüreğim şişti. Aslında birebir acıdan, ölümden bahsedilmiyor sadece bıraktığı etkiler üzerine yapılan psikoterapilerden, terapistlerin karşılaştıkları yas seçeneklerinden, bahsediyor ama ben yine de zorlandım.
Biraz sindire sindire okumam gerekti.
Ve yas deyip geçtiğimiz olay sandığımızdan daha derin, daha kapsamlı çeşitleri olan bir şey. Tahmin edemeyeceğimiz olasıklar doğurabiliyor.
Bir yasın çözümlenmesi bazen sandığımızdan çok çok daha uzun sürebilir. Geçtiğini sandığımız şeyler geçmemiş olabilir.
Ve hayatta gerçek olan bir şey var, ölüm.
Bu yüzden bence herkesin okuyup, farkındalık kazanmasını sağlayacak bir kitap olduğunu düşünüyorum.