Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eyşi

Kıyametin çok gürültülü olacağını sanıyoruz ya kim bilir belki de sessizdir. Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey.
Reklam
“ … anne baba hiçbir zaman çocuğun arkadaşı, akranı değildir, olmamalıdır. Anne annedir, baba babadır. Çocuklarınızı annesiz ve babasız bırakmayın. Zaten okulda ve mahallede arkadaşları, akranları vardır. “
Sayfa 143 - Kronik KitapKitabı okudu
“Kendini ihmal etmek, kendini sevmekten daha büyük günahtır.” Shakespeare
Sayfa 83 - Kronik KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olduğunu sandığı kişiye tutunup asla sınırlarının dışına çıkamayan insanlar için üzülüyorum artık. “Ben şöyle biriyim, ben böyle biriyim" diye boyuna konuşmalarına da tahammül edemiyorum. Hiç sınanmadıkları durumlarla ilgili kesin bir biçimde "Ben olsam şöyle yapardım" dediklerindeyse artık anlattıklarını hiç ciddiye alamıyorum. Hayat yeri gelince insanın ağzını burnunu öyle bir yamultur ki, feleğini şaşarsın. İnsan söyledikleri değil, yaptıklarıdır Osman.
Artık hiçbir şeyle kavga etmek gelmiyor içimden. Ellerimi kaldırdım, teslim oluyorum. Savaşmayı bırakan insana kim ne yapabilir ki? Yenilmek kadar büyük özgürlük yok, şimdi kazananlar düşünsün.
Reklam
“Ne kadar anlatmayı denesem de kafamdaki gibi aktaramayacağım nasılsa. Hem niye aktarayım değil mi? Aklın var fikrin var, sen de buluyorsundur kendi yollarını. Onu diyorum işte, insanın kendi yolları gibisi yoktur Osman.”
Kendimizi sabit, katı, değişmez bir şey sanıyoruz. Kim olduğumuzla ilgili fikirlerimiz ve kararlarımız var. Nelerden korktuğumuzu, neleri istediğimizi, neleri sevdiğimizi, neleri sevmediğimizi belirlemişiz. Bu sınırların dışına çıkarsak yanlış bir şey yapacakmışız gibi hissediyoruz. Kendimize “ Ben” adında bir hapishane yapmışız, bir türlü tahliye olamıyoruz Osman.
“Bir gayya kuyusu zihnim. Çık çıkabilirsen dehlizlerinden.”
“Rengârenk yamalı bir bohçadır ruhumuz. Fraklı ipliklerle dikilmiş anı ve an parçaları. Her sevdadan, her ayrılıktan, her hayalden ve dahi hayal kırıklığından geriye kalan artık kumaşları taşıyoruz, emanet sırtlanır gibi.”
"Konuştuklarını anlamayanlar, belki sustuklarını dinlemeyi becerirdi."
Reklam
Başımı kaldırıp gökyüzünün o kudretli ateşine baktım. dedim ki kendi kendime, daha evvel nasıl devrildiyse bir bir yıllar, elbet geçecek her şey yine. ayrılıklar, kalp kırıklığı, bekleyişler, mevsimler ve tabii bir de bu yaz. hep bir enkazdan doğacağız biz ve en nihayet geçerken buralardan, ardımızda bırakacağımız yine başka bir enkaz. El ele tutuştuk kendimle ben.Sonra işte sustuk biraz.
"İnsanlar yokken de ne kadar eksiksiz değil mi dünya? "
"Hayatın bozmayı unuttuğu ya da ne yapsa bozamadığı insanlar vardı hala. Dünya arkalarında yıkılırken onlar kurbağalar gibi nilüfer yapraklarından seke seke sakince uzaklaşıyorlardı enkazdan, toz duman bulaşmıyordu onlara. "
“Bana bir gün ne dedi biliyor musun? ‘Sonunda seni buldum.’ Aynen böyle dedi. Bunu duyunca bittim. Düşünsene. Birinin yeryüzünde arayıp arayıp sonunda bulduğu kadınsın. Of, ne cüsseli laf! Şimdi gülesim geliyor. Ne çok konuşuyor insanlar. Ne çok söz var, uçuşup duruyor tepemizde. İnsanlar sadece konuşuyor.”
"Bazı çocukların düşünebilmesi için hareket etmesi gerekiyor. Sınıf ortamı rahatça hareket etmeye müsait olmadığından, öğretmenin bunu fark edecek eğitimi olmadığından, müfredat buna göre düzenlenmediğinden ve buna benzer pek çok nedenden dolayı bazı çocuklar hiperaktif tanısı alıyor ve Ritalin gibi ilaçlar kullanmak zorunda bırakılıyor."
269 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.