“Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir. Her eşyasını ayrı ayrı ve gayet iyi tanıdığım bu odada yalnız onlar her zaman için yeni bir koku taşırlar...”
"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?..Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?"
“Çocuğum ne isterse o olsun, yeter ki mutlu olsun demek ezberlenmiş bir söylemden başka bir şey değildir. Kolaycılıktır, amatörlüktür, geçiştirmektir. Kendini iyi bir anne baba sanmanın, rahatlamanın ucuz bir yoludur. Senin görevin çocuğunun ne istediğine karar verebilmesini sağlayacak ortamları oluşturmaktır ve bu ortamlarda en doğru şekilde hareket edebilmektir. Ne istediğine en doğru şekilde karar vermesi için hazır olmasını sağlamaktır. Annelik, çocuğunu hayata hazırlamak değildir. Onun hayata hazır olmasını sağlamaktır.”
Kendime karşı saygılı olmak istiyorum. İçimdeki gezmek, öğrenmek isteğini öldürmek istemiyorum. Yaşlılığımda bilgili biri olmak istiyorum. İleriki yıllarda bu derede boşa dolanarak geçen zamanıma üzülmek istemiyorum.
"Ama düşünceler bile her ne kadar temelsiz görünse de bir dayanak noktasına ihtiyaç duyar, yoksa onlar da döne döne ve mantıksızca kendi etrafında uçmaya başlar; onlar da hiçliği kaldıramıyorlar."