Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Fatih ZEYREK
Fatih ZEYREK
@Fatih_zeyrekk
İnsanlardaki iyiliğe inanma nedeni ol…
𝐑𝐚𝐝𝐢𝐤𝐚𝐥 𝐁𝐚𝐫ı𝐬̧ 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟𝐭𝐚𝐫ı…
instagram.com/fatih_zeyrekk
youtube.com/@fatihzeyrek73
Teolog
Ankara University
Orta Doğu
SİLOPİ, 3 Mart
301 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Melek Tavus’un halkı Ezidiler
Bir toplumu veya bir dini keşfetmek olağanüstü bir şeydir. Insanlar yaşar ve ölürler peki insanlar, diğer insanların veya insanlığın ne kadar farkındadır?
Farklı insanlar, farklı inançlar, farklı farklı yaşam tarzları ve kültürlerin ne kadar odağındayız?
Bazen insanlar, bir bitki gibi veya normal bir hayvan gibi yaşayıp sonra ölmektedir. Insana
Köy edebiyatçısı Abbas sayar-Yılki Atı
Abbas Sayar bir köy edebiyatçısıdır. Özellikle Orta Anadolu’nun doğasını, insanlarını ve yaşam tarzını anlatır. Köy yaşamını, insanların ağır kış doğasında hayat koşullarını, yaşam biçimlerini ele alır.
Yılkı Atı eserinde orta Anadolu’nun yoksul köylerinden birini ele almaktadır. O yıl her zamanki gibi kış ağır, acı yüzünü göstermiştir. İbrahim o
Ali Şeriati’nin kaleminden
Ey Rabbim!
Âlimlerimize sorumluluk, avamımıza ilim, müminlerimize aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, anılamışlarımıza tutuculuk, kadınlarımıza şuur, erkeklerimize şeref, yaşlılarımıza bilgi, gençlerimize asalet, hocalarımıza ve öğrencilerimize inanç, uyumuşlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, tebliğcilerimize hakikat, DİNDARLARIMIZA DİN, şairlerimize şuur, Araştırmacılarımıza hedef, umutsuzlarımıza umut, zayıflarımıza güç, muhafazakarlarımıza perva, oturmuşlarımıza kıyam, dönüp kalmışlarımıza hareket, ölülerimize hayat, körlerimize görüş, suskunlarımıza feryat, Müslümanlarımıza Kur’an, fırkalarımıza birlik, kıskançlarımıza şifa, Kendini beğenmişlerimize insaf, küfürbazlarımıza edep, mücahitlerimize sabır, halkımıza öz bilinç, bütün milletlerimize karar alma himmeti, Fedakarlık kabiliyeti, kurtuluş yeterliliği ve izzet bağışla..
Ali Şeriati gerçekten okunması gereken ve anlaşılması beklenen bir insan olmalıdır. Herkesin her tabakadan her görüşten her dinden ve milletten insanın Ali Şeriati’yi okuyup anlaması gerekiyor. Özellikle Sünni ve Şii insanların bolca okuyup anlaması gereken bir kişiliktir.
Çünkü Ali Şeriati’nin sentezci bir bakış açısı vardır. Bir fırkaya veya bir mezhebe bağlı kalıp kör, sağır, dilsiz değildir.
Okur Takip Önerileri
Zaman hem yaratıyor, hem eskitiyor, hem de yok ediyor. Modern çağ üretimi ile insanlığa hemen her alanda büyük yararlar sağladı. Yaşam kalitesi yükseldi. Teknolojik gelişmeler sayesinde konforlu bir yaşama ulaştı insanoğlu, fakat o kendini olumsuz gelişmelerden soyutlayamadı. Bireyselleşme oldu. Kendine yeter hale gelen, kendi ayakları üzerinde durabilen insanın iletişimi yara aldı. Büyük bir yabancılaşma olgusu modern dünyayı kuşattı; duygular, tutkular bastırıldı; sahip olduğu maddi zenginlikler onu mutlu etmeye yetmedi. Özgürlük, çağın yükselen değeri, insanlığın peşine düştüğü yüksek bir ülkü olmasına karşın, o kadar da masum değil.' Özgürlük, modernizmin insana sunduğu en önemli değerlerden birisidir. Belki de en önemlisidir; fakat özgür insan, ilişkilerinde sağlam bir zemin oluşturma, güçlü bağlar kurma yeteneğini günden güne yitirir hale geldi; kendi kendine yetmesi dışladı onu bir ölçüde sosyal yaşamdan. İnsan yavaş yavaş kendi doğasından koptu; kendine ve topluma yabancılaşmaya başladı. İnsana güven veren bağlar zayıfladı, paylaşımlar azaldı. İnsan ikili ilişkilerde kendini her an bir yedekle değiştirilebilir bir parça gibi görmeye başladı. Modern çağın insan yaşamında oluşturduğu boşluklar, doyumsuzluklar, insanı içten içe kemiren can sıkıntısı, katlanılamaz boyutlara ulaşma eğilimi gösterir oldu.
Modernizm ve postmodernizmin arasında kadin
Kitap modern ve postmodern ayrımının Kadin sorununu ele alan yaklaşımları detaylı olarak aktarmıştır.
Kadin sorunu, farklı biçimlerde de olsa, hemen hemen bütün toplumlarda varlığını sürdüren ve bu yüzden toplumsal teorilerde önemli bir yer tutan bir konudur.
Özellikle batı düşüncesinde önemli bir dönüm noktası gösteren modern ve postmodern ayrımını ele almış, modernizmin aydınlanmacı bir düşünce olarak ortaya çıkması ile bütün hayatın değişmesi ve buna mukabil olarak postmodernizmin modernizme eleştiri olarak çıkması “bırak her şey olduğu gibi kalsın” söylemiyle modern batı tarzı düşüncesini eleştirmiştir.
Modern feminist akımları ele alarak özellikle liberal feminizm, Marksist feminizm, Radikal feminizm ve Sosyalist feminizm akımlarını birbirinin tezlerini karşılaştırarak aktarmıştır. Özellikle postmodernizm bu akımları eleştirerek yeni bir bakış açısı ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ancak kadin sorunu öyle kolay anlaşılacak ve çözülecek bir sorun olmadığını bildirmiştir.
Çağdaşlık ve modernizm arasında kalan köle insan
"Çoğunluk ilkesine dayanan kapitalizmde azınlıkların söz hakkı yoktur. Siyasi özgürlük, herkese seçme seçilme hakkı vermesine rağmen, oylama sistemi, çoğunluğun çıkarları ve istekleri yönündedir.
Hükümet ve kanun koyucu güçlerin elinde tuttuğu, maneviyatın hiçe sayıldığı böyle bir düzende azınlıkların, çoğunluğun kendi hesaplarına çıkardıkları kanunlara uyması gerekir. Kim onların çıkarlarını düşünecek? Kim onları kötü muameleden veya toplu katliâmlardan koruyacak.
Böyle bir toplumda despotizm, adaletsizlik ve başkalarının hak ve hürriyetlerine tecavüzlerin artması çok normaldir. Eskiden tek kişi bireylerin haklarını gasbederdi, oysa şimdi bu işi kutsal çoğunluk yapıyor."
Kitap çağdaş insanın materyalizm ve kapitalizmin yalancı özgürlük vaatlerini ve komünizm, sosyalizm ve sosyal İslam bakışıyla değerlendirmektedir.
YEZİDİLER-EZİDİLER
Dinsel açıdan Orta Doğu’ya baktığımızda çok farklı dinler mevcuttur; semavi yani tek tanrılı, beşeri yani çok tanrılı, yerel dinler, karma, sentetik, eklektik ve gnostik dinler…
Yezidiler de gnostik yani karma bir din olarak binlerce yıldır orta doğuda yaşayan bir inançtır. Yezidiler kendilerini Yezid’i olarak tanımlamazlar Ezidi olarak
İnsanın insafsızlığı
Şeytan, gökyüzünden sıkılır insanların arasına karışmak ve insanları anlamak ister. Bunun için zengin bir Amerikalı insanı öldürerek onun kılığına girer ve insanlar arasına girer. Dünyada Maria adlı bir kadını Meryem anaya benzeterek aşık olur. Ancak Maria başkasının sevgilisidir ve malını elinden almak için sevgilisiyle oyun oynarlar. İstedikleri gibi de olur. Maria ve sevgilisi magnus bütün mal varlığını elinden alır. Şeytanı soyup soğana çevirirler. Seytan dünyaya gelmekten o kadar pişman olur kiii insanların ondan daha seytan olduğunu düşünür. Seytanin yanlış çağda dünyaya geldiğini söylerler. Bu çağ sahte ve dolandırıcı insanların çağı, bu çağ insanların her şeyini elinden alan insana bir kıymet önem vermeyen çağ. Bu çağ nefret ve kan çağı….
Ben Seyir edenim, Seyreden değil...
Hayat an'lardan ibarettir. Geçmiş bir ızdırap, gelecek ise bir kaygıdır bazen. İnsan yaşadığı anı güzel geçirmeye odaklanmalı, An'da yaşamalı ve anda kendini bulmaya çalışmalı sadece. Çünkü İnsan kendini ancak olduğu anda bulabilir ve gerçekleştirebilir.
Kitap Mina adında bir karakterin benliğini bulma ve gerçekleştirme süruvenidir. Geçmişte her türlü zevkin ve nefsin kölesi haline gelen Mina, sonrasında tanıştığı magistra (MA) adında bir kadınla tanışması ve onunla sohbet ve eğitime girmesi sonucu kendi benliğini, bilincini fark ederek, zihinin yanıltıcı dünyasından gerçekliğin dünyasına ulaşmayı başarır. Ve bir aydınlanma yaşayıp kendi benliğini gerçekleştiren bir kadının hikayesidir...
Her Çocuk Özeldir.
Her çocuk özeldir. Cümlesiyle başlayayım.
Bütün çocuklar doğumundan hemen sonra aynıdır. Çok güzeldirler. Minikcik elleri ve ayakları vardır. Gülerler, ağlarlar sadece. Onlar ne konuşur ne bir şey istemeyi bilirler. Zaman geçtikçe farklılık ortaya çıkar. Bazılar büyür bazılar ise aynı kalır.
İşte romanın konusu aynı kalan iki çocuk Thomas ve
Sünneti anlamak
Mehmet Görmez hocamdan ders almış, onun kitaplarını okumuş ve kendini şanslı hisseden biri olarak kitabından edindiğim izlemi aktaracağım…
Mehmet Görmez hocamız kitabında farklı fikirlere sebepleriyle birlikte eşit bir şekilde yaklaşması bizi bir nevi aydınlatıyor. Hadislerin doğruluğuna duyulan şüpheyi tarihsel olaylardan verdiği örneklerle açıklamıştır. Hadislerin, peygamberin vefatından çok sonraları kaleme alınması ve çoğunun sözlü olarak aktarılması bazı kesimler ve alimler tarafından şüpheyle karşılanmıştır. Bunun yanı sıra “Vahiy, Kur’an’dan ibarettir” anlayışı da hadislere duyulan inancı zayıflatmaktadır. Fakat Allah Kur’an-ı Kerim’i bizlere gönderirken onu açıklamak üzere kendisine elçi olarak peygamberi göndermiştir.
Bunun neticesinde peygamberin sünnetinin ve hadislerinin bizler için reddedilmemesi gereken unsurlar olduğunu sebepleriyle birlikte çok güzel açıklıyor hocamız.
Sünneti anlarken ve anlamdırırken kültür ile dini iyi ayırt etmeli ve analiz etmeliyiz. Peygamberimizin söylem ve davranışlarını ideoloji fark etmeksizin evrensellik ilkesine göre anlamalıyız. Çünkü o sadece Arap Yarımadasına değil tüm insanlığa bir yol gösterici olarak gelmiştir.
Mehmet Görmez hocamızın kitabı sünnet ve hadisin önemini ortaya koymak bakımından önemli bir eserdir. Dil, din, ırk, ideoloji, coğrafya fark etmeksizin İslam dinine iman eden her ferdin peygamberin hadis ve sünnetini reddetme gibi bir lüksü olamadığını ve en iyi şekilde yorumlayıp anlaması gerektiğini ortaya koymuştur…
Hz peygamber’in sünnet anlayışı
Hz.Peygamber efendimizin sünneti İslam alemi için vazgeçilmez bir hayat tarzı, bir yaşam biçimidir. Sünnet, Kuranı Kerim’den sonra ikinci kaynaktır. Dolayısıyla her Müslüman için sünnet vazgeçilmez bir kaynaktır. Sünneti hayatımıza doğru ve güzel bir şekilde tatbik etmek için bizzat İslam alimlerinin, mütefekkirlerin kaynaklarına başvurmak
Ezidilik ( yezidilik)
Ezidilik Orta dogu da karma gnostik bir inançtır.
Kendilerini en seçkin toplum olarak görürler. Tanrı’nın özel halkıdırlar kendilerini Melek’i Tavus’un halkı olarak nitelendirirler. Çoğunluğu Kürtlerden oluşan bu inanca sahip kişilerden Arap, Asurlu da vardır. Baskentleri Kürdistan’in Duhok vilayetinin laleş vadisindedir. Dini önderleri Adi bin müsafir adlı ehli sünnet vel cemaata bağlı tasavvuf önderlerindendir. Ezidilerin iki kutsal kitabı vardır kitabul cilve ve meshafa Reş( kara kitap)
Bu kitap Ezidilerin tarihini, inanc sistemini, ibadet usullerini, kültürlerini ve gelenek görenekleri kısa ve net bir şekilde ele almiştir. Doyurucu bilgiler ve işimize yarayan aktarımlar yapmiştir.
İslam’ın ikinci kaynağı olan Hadis
Üç dönem ders aldığım Sayın Bünyamin Erul hocamın çok özgün ve kaynak açısından muazzam bir Hadis araştırma eseridir.
Allah Resulü’ne nispet edilen söz ve bilgilerin ifadesi olan hadis İslam’ın ikinci önemli kaynağı oluşturur bu nedenledir ki sünnet ve hadislerin korunması adına girişilen rivayet, kitabet, tedvin ve tasnif çalışmaları İslam tarihinin en önemli faaliyetleri arasında yer almıştır içinde bulunduğumuz son asırda hadis çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmektedir bir tarafta modern döneme özgü hadis tartışmaları diğer tarafta bilimsel ve akademik çalışmalar pekçok özgün eserin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Yezidilik-Êzidîler
İnsanlar içinde yaşadıkları coğrafyayı, doğup büyüdükleri aileyi ve kültürü seçemez. Yezidiler Kürdistan coğrafyasında ortaya çıkmış Islami bir tarikat iken iç ve dış etkenlerden etkilenerek evrileşmiş ve gnostik bir yapıya bürünerek bir din halini almistir. Tarihsel süreç içerisinde yok olma tehlikesiyle karşı karsiya kalmış sayısız baskı, zulm, işkencelere maruz kalmışlardır. Ona rağmen inançlarına sahip cikmislardır. Genelde yezidilik kürtlerin sahiplendiği bir dini inanç sistemidir. Sayıları cok az olmakla beraber şuan merkezi kürdistan’ın duhok vilayetine bağlı laleş’tedir. Dini önderleri Adi bin müsafirdir. Melek-i tavus onların inanına göre yeryüzünü idare eden melektir.kutsal kitapları mushaf-Reş ve kitab-ı Cilve’dir. Dinleri genellikle şifahi olarak gelmiştir. Yazılı eserleri cok azdir. Yezidiler hakkında cok sınırlı sayıda kaynak bulunmakla beraber çoğu kaynak birbirini tutmamaktadır, çelişki yerler çoktur.
Bu kitap yezidi inancını hem birinci ağızdan yezidilerin gözünden hemde onlar hakkında yazılan eserleri içine alarak geniş bir perspektiften bakarak aktarmıstır. Yezidiler konusunda cok güzel bir eserdir.
Ölüm Daha Güzeldi
Kitap beş bölümden oluşur ve genel olarak yazarın kendi hayatını anlattığı bir eserdir. Cocukluk gençlik yillarını ve tabii olgunluk döneminde Özellikle 2. Dünya savaşında bir müslüman olarak tabi bir Bulgar türkü olması hasebiyle de çektikleri zorluk ve işkenceleri anlatmıştır. Komünizmin insanlara çektikleri zulümler kendi şahsından aktarmıştır. Kahramanın ayrıca bir müslüman din adamı olduğu ayriyeten haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe uğradığını çok güzel anlatmıştır…
