Onay ya da itiraz peşinde değil, bana bakıp “Seninle birlikte olmaktan ne kadar mutluluk duyuyorum!” der gibi. Nezaketten söz ederken bunu kastediyorum. Karşısındakine orada olma izlenimi veren birinin tutumu.
Onunla işin güzel yanı her şeyi nazikçe yapması. Anlattıklarına kulak asmasanız bile onu konuşurken dinlemek çok hoş, çünkü gerçekten sizinle konuşuyor, size hitap ediyor.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler ve tasalar küçülüyordu.
Zaman küçülüyordu.
Bakıyorum, gözlerim küçülüyordu, ben küçülüyordum.
Bir karanlık göğün içinde bu dünya küçülüyordu.
Güzellik nerededir? Diğerleri gibi ölmeye mahkum büyük şeylerin içinde mi, yoksa hiçbir iddiada bulunmadan, anın içine bir sonsuzluk tomurcuğu yerleştirmeyi bilen küçük şeylerde mi?