Yaşadığım bütün aşağılamalar için onları suçluyorum, hiçbir şey öğretmediler ki bana, onların yüzünden benimle dalga geçtiler okulda. Kullanmamam gerektiği söylenen ne kadar kelime varsa hepsi onlara ait.
Hareketleri beni dehşete düşürüyor, eğitimsizler, sefiller, konuşmayı, oturup kalkmayı bilmeyenler böyle davranır. Hiçbir konuda ihtiyat payı bırakmazlar, her şey akla karadır. Umurlarında değil, daha beteri,düzelmeye de gayret etmiyorlar.
Neden herkes gibi değiller? Hüngür hüngür ağlayacağım. Tepemi attırma, her işi ben yapıyorum, ben geberip gidince halin ne olacak. . . Yaygaralarını duymak istemiyorum.
Benimkiyse gerçek bir aile değil, gerçek ailenin ne demek olduğunu biliyorum, bir dede, bembeyaz, bakımlı saçlarıyla bir büyükanne, büyükanne reçeller yapar, dede torunlarını parka götürür. Benim dedem düşkünlerevinde öldü, büyükannemse başkalarının çamaşırlarını yıkar onarırdı, şimdi teyzelerimden birinin yanında, odasından dışarı çıkmıyor, taşra ağzıyla konuşur, yumurta ve makarnadan başka bir şey pişirmeyi bilmez. Amcalar halalar bayramdan bayrama bizi görmeye gelir, asıl dertleri tıkınmaktır, yapabilseler bütün dükkanı boşaltır giderler. "Sizin için hava hoş, membasında yaşıyorsunuz, ne isteseniz elinizin altında."