Furkan EREN

Sanatçılara ilişkin düsturları, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi göçmenleri kabulden sorumlu Kanada göçmen görevlisi tarafından icat edilmişti: “Hiç olmayışı bile gereğinden fazla.”
Sayfa 274Kitabı okudu
Reklam
Yavrularım, ben gidiyorum, zamanım doldu, bir daha karşılaşır mıyız bilemem, burda kaldığım süre içinde sizlere birçok şey öğretmeye çalıştım, birçok şey öğrendiniz, örneği dünyanın döndüğünü, uçakların nasıl uçtuğunu, gemilerin nasıl yüzdüğünü, dağların oluşumunu, insanların türeyişini, nasıl yediğimizi, nasıl özümsediğimizi, nasıl sıçtığımızı,
Sayfa 189Kitabı okudu
Hiç kuşkusuz bir kez birinin bozması gerek töreyi. Ama buna bir yabancı n'eyler?
Sayfa 155Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
XLIX / Uzatmalı
Uzatmalı şöyle dedi bir soru üstüne Öğretmene: Burda, gelen gelir, alan alır, vuran vurur, vurulan ölür. Kim vurdu? diye sorarsın. Kimse bilmez. Herkes bilir. Hiçbiri ağzını açıp söylemez. Bırakırsın. Çünkü vuranıı bir başkası vurur. Diyeceksin ki, Peki hukuk nerde, kanun nerde? Dağın hukuku, kanunu da bu, Öğretmen.
Sayfa 153Kitabı okudu
XLV / Halit
Biliyor musun, biz yetim büyüdük Hocam. Zazi de, ben de. Diğer kardeşlerim de. Ben babamı hiç bilmedim. Ben beşiktey- ken öldürdüler. Anamı da bilmedim. Zazi'ye benzermiş. Beni Ağamızın anası emzirmiş. Ağamla böylece süt kardeş oluruz Ağamın kapısında büyüdüm ben. Muhtara Zazi'yi Ağam verdi. Bu durumda, benden isteneni nasıl yapmam? Nasıl soru sorarım? Nasıl niçin derim? Nasıl ben yapamam derim_ Her denileni yaptım. Çünkü yetim büyüdüm. Ve beşikten beri borçlu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Geri19
145 öğeden 136 ile 145 arasındakiler gösteriliyor.