Zeynep Güneş

Birtakım şeyler kırılır, bazen kırılanlar onarılır, fakat çoğu durumda fark edersin ki kırılan ne olursa olsun hayat o kaybı telafi etmek için yeniden şekillenir, bazen de muhteşem olur bu şekilleniş.
Sayfa 161 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Hiçbiri başkasının hikayesini dinlemek istemiyordu zaten, kendilerininkini anlatmak istiyorlardı.
Sayfa 115 - Doğan KitapKitabı okudu
Mutluluk..
Fakat mutluluk denen şey de gösterişten, sürdürülmesi imkansız bir durumdan başka neydi...
Sayfa 111 - Doğan KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yitirilen tek bir umut bizi dünyaya böylesine küstürebilir mi?
Sayfa 113 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ama insan, geriye dönüp bakabilmenin aydınlığında geçmişinde bu tür "dönüm noktaları" aradı mı, bunları her yerde görmeye başlıyor galiba.
Sayfa 149 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanların yozlaşmaya, kötülüğe alışmaları gibi onlar da ölüme alışmışlardı ve yaşamın onları korkutacak bir yanı kalmamıştı.
Sayfa 157 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sevgiye layık olmadığımı hissediyorum mesela.Sevimsiz bir..soğuk bir kişiliğim var,sevilmesi zor biriyim.
Sayfa 105 - Can YayınlarıKitabı okudu
Günleri boş bir coşkunluk içinde geçiyor. Ama gene de bu gençler kendileri gibi giyinmeyen, mevki sahibi olmayan kimselere yukarıdan bakarlar. Zavallılar kendilerini halktan üstün sanıyorlar: "Bizim çalıştığımız yerlerde ancak biz çalışırız; biz tiyatronun ön sırasına otururuz, Prens N...'nin balolarına yalnız biz gideriz..." derler. Böyle derler ama bir araya geldiler mi sarhoş olurlar, vahşiler gibi kavga ederler.
Sayfa 214 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
-Ama bu hayatta sevmediğin şey ne? Onu söyle. Her şey; durmadan öteye beriye koşmalar, küçük ihtiras oyunları, hele de açgözlülükler, rekabetler, dedikodular, birbirine çelme atmalar, birbirini tepeden tırnağa süzmeler. Konuşmalarını dinledikçe insan budalalaşıyor. İlk bakışta zeki adamlar sanırsın, yüzlerinde ciddilik okunur, ama bütün söyledikleri şu biçim şeyler: "Falanca veya filanca, bilmem ne satın aldı, bilmem neresini kiraladı." Başka birisi: "Aa! olur şey değil; niçin acaba?" Ya da: "Falanca dün akşam kulüpte müthiş para kaybetti, bir başkası üç yüz bin kazandı." İllallah bunlardan. Bunlar arasında insanlık nerede? İnsanlığın yüceliği, bütünlüğü nerede kaldı? İnsanlık ufak paralar haline gelmiş.
Sayfa 214 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsan hayatının normal amacı dört mevsimde de, yani hayatın dört çağında da fazla hoplayıp zıplamadan yaşamak ve son güne kadar hayat kadehinin hiçbir damlasını israf etmemektir: Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir."
Sayfa 200 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“...süslü yalanı soluk gerçekten ayırt edebildiği zaman Tanrısına şükürler ederdi; süslü yalanlara aldandığı zamanlar, hiç değilse sendelemekle kalıp düşmediğine, kalbinin çarpmakla kalıp kanla dolmadığına, alnına soğuk terler çıkmadığına ve birkaç yılının berbat olmadığına sevinirdi.”
Sayfa 199 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
En çok korktuğu şey hayaldi. Bu ikiyüzlü yol arkadaşı, bir bakıma dost, bir bakıma düşman; inanmadığın zaman dost, tatlı akışına kapılıp gittiğin zaman düşman.
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Istırabına sabırla katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil kendinde arardı. Sevinçleri de yoldan çiçek toplar gibi koparır ve daha solmadan atardı; böylece her zevkin dibindeki acı tortuyu tatmazdı.”
Sayfa 198 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Ne mi yapıyordu? Boyuna hayatına bir yol çizmeye çalışıyordu.”
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ama orta halli bir yol seçmek ve orada derin bir iz bırakarak yürümek işlerine gelmez; çünkü böylesi can sıkar, göze çarpmaz; çok şey bilmek o zaman işe yaramaz, gösterişe yer kalmaz.
Sayfa 216 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.