O sıcacık, kızarmış tavuk parçaları da zaman içinde soğumuş ve sahip oldukları ilk tadı yitirmişlerdi. Muhtemelen onlar da beklemekten sıkılmışlardı. Yani kızarmış bir tavuk parçasının dahi bekletilmeye tahammülü yoktu.
Geçmiş ve geleceği birbirinden ayıran tek çizgi, içinde bulunduğumuz andı ve biz, çizginin kendisinden çok, onun birbirinden ayırdıkları ile ilgileniyorduk.