“ Ne güzel söyledin, ben de böyle düşünüyorum; sevgi insanları değiştiriyor, güzelleştiriyor ve hayata çok saha ılımlı, sıcak, hoşgörülü yaklaşmasını sağlıyor. Aslında insanlığın asıl ilacı hep sevgidir.”
Kayıp ağaçlar adası için çok söyleyecek sözler var, Kıbrıs - İncir Ağacı - Kostas ve Defne ;
Roman 2010’ların sonunda İngiltere’de genç Ada’nın okulda başlayan, ve İncir Ağacının anlatımıyla geçmiş ve günümüz arasında gidip gelen her kelimesinde insanı mest eden bir roman. 1974’lerde Kıbrıs adasında bir Rum genci ve bir Türk kızının yasaklara ve
Her hayat birden çok iplikle dokunurken ve ne doğum dediğimiz şey yegane başlangıç ne de ölüm tam olarak bir sonken, nereden başlatılır ki bir insanın hayat hikâyesi?
Umuyorum ki bir yerlerde hala Huzur Sokağı vardır, çünkü öylesine güzel öylesine insanın ruhunu dinlendiren bir yerin olması insanı heyecanlandırıyor. Çünkü komşuluk, arkadaşlık ve dostluk ilişkileri bir nakış gibi insanın içine ince ince işleniyor. Ve romanımızın asıl karakteri Feyza ve Bilal. Hani derler ya büyüklerimiz ‘ büyük lokma ye büyük konuşma !’ Gerçekten bunun yaşandığı yer yer insanın içinin burkulduğu anlar oldu. İnsanları dini inançları ile yargılamak sözde ilericilikle insanlara zulüm edilmesi Feyza ve kızı Hilal’in bu uğurda yaşadıklarını yanı başımda yaşadım, gönül isterdi ki Bilal ve Feyza kavuşsun ama bunun yerine Türk filmi tadında bir ayrıntıya yer verilmesi Nusret ve Hilal’in onların yaşayamadığı hisleri yaşayacak olması çok güzeldi.
Gelelim eleştiriye roman dili bakımından akıcı fakat bazı kelimeler defalarca kullanılması biraz rahatsız edici oldu bende. Ama genel anlamda çok güzel bir romandı, son bir not olarak kelime dağarcığı ve
verdiği mesaj bakımından güzel bir eser.
Her zaman söylediğim gibi bir kere daha söylemek isterim ki kaderi zorlamak doğru değildir… Eğer nasibimizde varsa, bugün olmasa , yarın mutlaka Cenab-ı Hakk bizi karşılaştırır ve arzu ettiğimiz neticeye vâsıl eder.