Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

D.

D.
@GumusTavuk
Metalurji ve Malzeme Mühendisi
İstanbul Teknik Üniversitesi-Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
İstanbul
Mudanya, 22 Mayıs
82 okur puanı
Ağustos 2013 tarihinde katıldı
344 syf.
·
Puan vermedi
Çok merak ederek aldığım ama beklentimin altında kalan bir kitap oldu. Diğer arkadaşlar konusundan bahsetmiş o yüzden konusuna fazla değinmeyeceğim. Daha çok mitolojik unsurlar aradı gözlerim, daha detaylı bilgiler verilebilirdi diye düşünüyorum. Kitabın konusu da anlatım tarzı da buna müsaitti. Ben genelde fantastik kitapları severek okusam da burada dünyaya adapte olmakta zorlandım, bana kalırsa biraz daha betimleme yapılıp detay verilebilirdi. Kurgu genel olarak iyi olsa da, ben kalbim küt küt atarak okumadım kitabı. Şimdi ne olacak, şimdi ne olacak, ay birine bir şey mi oldu vs. gibi heyecanlarım olmadı açıkçası okurken. Her şey hemen oldu bittiye gelmiş gibi olmuş. Kitaptaki kadın karakterimizin güçlü olması, iradesine sahip olması ve doğru olduğuna inandığı yoldan dönmemiş olması sanırım kitapta en çok beğendiğim durumdu. Okumak isteyenlere iyi okumalar dilerim.
Yeşimin ve Gölgenin Tanrıları
Yeşimin ve Gölgenin TanrılarıSilvia Moreno-Garcia · İthaki Yayınları · 2021309 okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ben normalde Türk Edebiyatı okumam. Neden bilmiyorum, bana göre değil sanırım. Ne yazık ki, Orhan Pamuk da beni ısındıramadı. Kitap polisiye. Ama ömrümde ben böyle dahice kurgulanmış bir polisiye okumadım. Ölen kişinin, şeytanın, çizilen resimlerin ağzından hikayeyi okumak çok ilginç bir tecrübeydi hoşuma da gitti aslında. Bu topraklarda resim sanatının gelişmemesi, bunun günah olarak algılanması ve bu yüzden nakkaşların yaşadığı durum anlatılıyor kitapta. Bugünden farklı olarak nakkaşların yeteneği kendi üslubuyla değil, kendinden öncekileri ne kadar iyi kopyalayabildiği ile ölçülüyor. Batı resim anlayışını Osmanlı'ya getirmek isteyen bir Efendi ve portreyi günah olarak algılayan ve buna bağlı olarak da işlenen cinayetler. Kitaba çok önem verilmiş çok araştırma yapılmış. Tarikatların, sözde hocaların neler yapabileceğini çok güzel anlatmış Pamuk. O kadar haklı ki, sanırım bu yüzden hakkında karalama kampanyası başlatıldı. Kovanlarına çomak sokmuş çünkü. Herkesin içinde kıskançlığın bulunduğunu ve ne kadar tehlikeli olduğunu, insanların para için prensiplerinden vazgeçeceğini, vicdan azabı ve hırsından dolayı bir insanın ne kadar ileri gidebileceğini çok güzel anlatmış Orhan Pamuk. Kitap çok güzel, konu ve işleniş de keza öyle. Ama ben sevemedim. Sanırım kendimden bir parça bulamadığım için.
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,2bin okunma
325 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Charlie zeka geriliği ile doğmuş bu yüzden ailesi tarafından psikolojik şiddete maruz kalmış biri. 32 yaşında denek olarak bir beyin ameliyatına alınıyor ve ameliyat sonunda inanılmaz bir zekaya sahip oluyor. Kitapta da Charlie’nin azından bu süreci okuyoruz. Ailemizin çocukken bize yaptıklarının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladım ben. Ne kadar büyük travmalar yarattığını. Charlie’nin insan olarak kabul görme çabası ve bu süreçte düşünce/hisleri çok canımı acıttı. O zeki olursa sevilip kabul göreceğini düşünmüştü sadece bunu istemişti, sevilsin istemişti. Etik mi insan denek, kitap okurken bunuda çok sorguladım açıkçası. Hala işin içinden çıkabilmiş de değilim ama üç şey öğrendim. Birincisi eğer kendi kapasitenizin altında bir yerde çalışıyorsanız etrafınızdaki insanlar sizi kıskanacak ve arkandan iş çevireceklerdir. İkincisş insanın kendinden küçük gördüğü kişileri yanlarında tutarlar ki egolari sağlam kalsın. Son olarak zeki olmak her şeyin çözümü degildir.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
481 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Ey aşk! Sen nelere kadirsin. Saatlerdir bu kitabın etkisindeyim. Hala idrak edemiyorum, nasıl böyle bir şey olabilir, dünyanın en güzel duygusu nasıl böyle bir sonuca yol açabilir diye. Victor Hugo büyük adam. Konu açılana ve olaylar başlayana kadar kitap sıkıcı, 150. Sayfaya kadar direnmeniz, biraz dayanmanız gerekiyor. O dönemki Paris’i sosyal, kültürel ve mimari yapısını anlayabilmemiz için çok detaya girilmiş ve kabul, insan okurken biraz bunalıyor. Aşk nedir? Aşk fedakarlıktır bence, kendinde önce karşındakini düşünmektir. Yanında olsan da olmasan da onun mutluluğunu istemek, o mutlu olunca mutlu olmaktır. Kendinden vazgeçmektir. Bazıları kötü sever, bencillik katar, ya benimsin ya kara toprağın der. Benim olmazsan senin sonunu getiririm der. Ruhlarındaki kötülük, sevgilerine yansır. Bir de, sevdiğini zannedenler vardır, karşılarındaki insana umut verirler, ama geçici bir hevestir bu, sadece elde edene kadardır, sonra yıkar giderler. Karşılarındaki insanı bataklığın içine atar, arkalarına dönüp bakmadan çeker giderler. İşte bu kitapta bunların hepsi var. Dış görünüşün sevgideki yeri, din adamlarının yozlaşması ve toplumun dini duygularını sömürmesi, para ve güç sahiplerinin bencilliği, merhametsizliği, iktidar sahiplerinin zamanları harcanmasın diye düşünmeden verdikleri kararlar. Hugo onları da taşlamadan geçmemiş. Lütfen okuyun, okutun!
Notre Dame de Paris
Notre Dame de ParisVictor Hugo · Altın Kalem Yayınları · 197032,7bin okunma
335 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
2021 yılını önyargılarımı kırma yılı ilan ettim. Felsefe ve tarih okumayı sevmeyen ben yılın ilk ayında bu iki alana da giriş yaptım! Kitaba dönecek olursak, Avrupa tarihini bilmeyen ben çok büyük bir aydınlanma yaşadım. Avrupa'da günümüz ülkelerinin nasıl kurulduğunu gayet güzel bir şekilde hiç sıkıcı olmadan anlatmış yazar. Türklerle ilgili çok bilgi yok, gerçi sonradan eklenmişse de bir Türk tarihi kitabı olmamış ki bu iyi bir şey bence. Ama Dünya tarihinde ne kadar önemli rol oynadığımız da atlanmadan anlatılmış. Bu arada Çin ve Japonya ile ilgili az da olsa aydınlatıcı bilgiler mevcut. Sadece Avrupa değil yani! İnsanoğlu yaklaşık 10000 yıldır bu gezegende yaşıyor. Ama küçük, bölgesel savaşlar hariç son 50-60 yıldır insanlar barış içinde yaşamaya başlamış. 10000 yıldır bu gezegende kendini her şeyden üstün gör, ama 9550 yılı kavga, dövüş içerisinde geçir! İnsanlık kavramını bir daha düşünmeliyiz bence! Herkese iyi okumalar dilerim!
Genç Okurlar İçin Kısa Bir Dünya Tarihi
Genç Okurlar İçin Kısa Bir Dünya TarihiE. H. Gombrich · İnkılap Kitabevi · 2018249 okunma
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okumayı şimdi bitirdim, çok etkilendim ama çok da sinirim bozuldu. Bir kere daha anladım ki fitneci, fişfikçi insanlardan nefret ediyorum. Lütfen etrafınızda öyle insanlar varsa hayatınızdan çıkarın inanın çok zarar veriyorlar. Kirabın arkasını okursanız Hindistan'da geçen aşk hikayesi okuyacağınızı düşünürsünüz ama bence kitap bundan çok çok daha fazlası. Dönemin siyasal yapısı, kast sistemi, toplumun bakış açısı hakkında çok çok şey öğrenebileceğiniz çok güzel bir eser. Açıkçası önyargılı başlamıştım, ama hepsi yok oldu diyebilirim. Sadece zaman atlamaları çok olduğu için okurken zorlandım, bir de kitabı okurken spoiler yiyorsunuz çünkü size olacakları önceden söylüyor ama o olayın gerçekleşmesi belki de son 100 sayfada aydınlatılıyor. Yazım stili açısından oldukça alışılmışın dışında olsa da ben konu ve akıcılık açısından beğendim. Okuyacak arkadaşlara iyi okumalar diliyorum.
Küçük Şeylerin Tanrısı
Küçük Şeylerin TanrısıArundhati Roy · Can Yayınları · 20191,207 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Belki de çoğumuz gibi ben de Beyaz Diş ile tanıdım Jack London’ı. Daha sonra Vahşetin Çağrısı ile ona karşı sevgim artsa da uzak kaldık birbirimizden. Birkaç gün önceye kadar. Kızıl Veba ile hasretim sona erdi. Alışılmadık bir Jack London kitabı, insanın rengini kırmızıya çeviren, ayaklarından başlayarak kalbine doğru yol alan bir hissizlik ile son bulan bir hastalık, bir salgın ve o salgından sağ kalan bir profesörün torunlarına salgın zamanını anlatması konusu. En çok etkilendiğim üç yer oldu. Birincisi, o zamanki toplumun fakirleştirilmiş kısmının salgın esnasındaki davranışlarına olan bakış açısı. Yağmalamalarını, vahşi davranışlarını suçlamıyor kesinlikle, onları düzenin şiddet yanlısı olmaya ittiğini ve şimdi ellerine fırsat geçmişken bütün o vahşiliği dışarı vurduklarını söylüyor. Amerikan toplumunu eleştiriyor aslında. İkincisi, tüm insan ırkını kıyıp geçiren salgıdan, iğrenç, kaba saba, görgüsüz bir adamın neden sağ kaldığının sorgulanması, onca iyi insan varken… Bir zaman dünyaları yönetenlerin sonradan ne hale düşebileceğinin gösterilmesi. Üzerine saatlerce konuşabilirim ama spoiler olmasın. Son olarak ise, hurafe tüccarlarının anında türüyor olması. Kitabı kapattıktan sonra kendime dedim ki, insan ırkı yok olmanın eşiğine bile gelse yine güçlü güçsüze baskın olacak ve cehalet asla yakamızı bırakmayacak. Bir de Mevlana’nın sözü geldi aklıma: güvenme malına bir kıvılcım yeter. İnsanlık da kendine güvenmemeli aslında, son bir yıldır yaşadığımız gibi bir mikrop yetiyor. Lütfen okuyun, okutun!
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,3bin okunma
340 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Beni yıllardır bekleyen bir kitap Operadaki Hayalet.Operasını/filmini izlemiş hatta çok çok sevmiş olmama rağmen bir tülü kitabını okuma şansım olmamıştı. Çok bilinen bir eser ama yine de fikrimi belirteceğim. Operadaki Hayalet sadece bir aşk hikayesi değil aslında. Sevgiyi, aşkı sorgulatan bir eser. Bence en büyük ve en önemli özelliği bu. Hani bizde bir söz vardır önemli olan iç güzellik deriz. Peki her ne kadar iyi bir insan olursa olsun görünüşü hoşumuza gitmeyen birine aşık olabilir miyiz? Hayaletin iyi bir insan olduğunu iddia etmiyorum ama sevgiden çok mahrum olduğu kesin. Sevgiden mahrum kalışı eşsiz dehasını başka yönlere harcamasına neden olmuş. Hayalet herkes gibi olmak istiyor. Bu açıdan onu anlayabiliyorum, ben de sıradan biri olmak çok istiyorum çünkü. Sıradan bir ev, sıradan bir hayat, bir iş, bir hayat, bir eş, yoldaş. Sevginin özgür bırakmak olduğunu öğretti hayalet bana. İyi ki okumuşum bu kitabı. Herkese öneriyorum. İyi okumalar
Operadaki Hayalet
Operadaki HayaletGaston Leroux · DEX Kitap · 20182,855 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bilim kötü insanların elinde dünyadaki en tehlikeli şeyine dönüşür. Sanırım bu kitap bu cümleyle özetlenebilir. Jules Verne yine bilim aşkını konuşturmuş ama Aya Yolculuk'tan farklı olarak burada bilimi etik açısından değerlendirmiş. Kitap hayali bir kasabada geçiyor. Bu kasaba öyle bir yer ki insanları uyuşukluktan hiçbir işi kısa zamanda yapamıyorlar Yetkililer ise karar almaktan aciz, ömrü boyunca karar almadan ölüp giden yöneticileri var, hiç dava almamış avukatlar, hakimler var. İlginç bir kasaba. Bu kasabayı keşfeden Doktor Ox ise halkı denek olarak kullanıyor ve kendi teorisini bu insanları kullanarak kendine kanıtlamaya çalışıyor. İşin kötüsü ise insanlar çığırından çıkmalarına rağmen Doktor deneyi durdurmuyor. Birinci etik soru: İnsanlar denek olarak kullanılmalı mı? İkinci soru: İnsan hayatını hiçe sayarak deneyi durdurmamak doğru mu? Bilim adına herhangi (insan, hayvan fark etmez) bir hayatı hiçe saymak doğru mu? Bu kısacık kitap bana üzerinde çok uzun süre düşünülecek sorular bıraktı. Herkese iyi okumalar dilerim!
Doktor Ox'un Deneyi
Doktor Ox'un DeneyiJules Verne · İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,1bin okunma
68 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Rus edebiyatını sevmememe rağmen Çehov’a bir şans vermek istemiştim. Çünkü burada güvendiğim hesaplar hakkında güzel yorumlar yapmıştı. Şimdi hepsine bir teşekkürü borç biliyorum. İlk birkaç sayfada tamam okuması zor olacak dedim, çünkü hiç hoşlanmadım kişi tanıtımları ile başladı. Ama 20 sayfa ilerledim ki, analizler beni çok etkilemeye başladı. Altıncı koğuş yozlaşmış bir akıl hastanesinin hastaları tuttuğu yer. Buradaki doktorumuz etliye sütlüye karışmayan her şeyin farkında olmasına rağmen bir şey yapmayan biri. Koğuşta bulunan bir hastayla felsefi konuşmalara girmesi ve bundan çok hoşlanıyor olması, etrafındaki insanların ona bakış açısını değiştirmeye başlıyor. Toplum baskısı ve haksızlığa karşı durmayan insanların sonunun ne olacağını inceleyen kısa ve çok güzel bir hikaye. Biraz spoiler olacak ama gün gelir, devran döner sözü bu kitabı çok iyi açıklıyor!
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
Canım çok acıdı :( Başka yazacak hiçbir şeyim yok. Canım çok ama çok acıdı. Bir insanın böyle mi sevmesi gerekiyor. Aşk için bu kadar acı çekilmeli mi? Canım çok acıdı, çok çok acıdı
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,5bin okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çoook uzun zamandır buralarda yokmuşum gibi oldu ama kitabı bitirmekte gerçekten zorlandım. Okudum, okudum, okudum ama sayfalar azalmadı resmen. Kitabın konusuna gelirsek, aslında daha çok iş yaşamına göre bir kitap. İş yerlerinde nasıl manipüle ediliyoruz, neden hayır diyemiyoruz, bir süre sonra neden performansımız düşüyor gibi soruların psikolojik ve nörobilimsel açıklamaları var kitapta. Aslında okunmayacak gibi bir kitap değil fakat ben çok zorlandım. Sanırım rs’ye giriyorum o yüzden böyle oldu. Lütfen rs olmasın lütfen rs olmasın! İş yaşamında sorun yaşayanlara gerçekten tavsiye ederim. Neden bu gibi sıkıntıları yaşadığınızı, karşı tarafın muhtemel düşüncesini ve bu sıkıntıdan nasıl kurtulacağınızı öğrenebilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar
Düşünüyorum Öyleyse Deliyim
Düşünüyorum Öyleyse DeliyimDaniel Rettig · Pegasus Yayınları · 201534 okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sevgi, ne kadar güzel bir kelime ne kadar güzel bir anlama sahip degil mi? Onu bu yaşımda da olsa keşfediyor olmak içimi büyük bir mutlulukla dolduruyor. Evet maalesef çok uzun zaman sevgiye maruz kalmadım. Travmatik bir çocukluğum olduğu için hep sevgide eksik kaldığımın farkındaydım. Hiç yok değildi elbette, sadece yarım eksik.. Burada eksik
9 Numaralı Otobüsle Cennet'e
9 Numaralı Otobüsle Cennet'eLeo Buscaglia · İnkılap Kitapevi · 2003212 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Evet yine bir "çocuk kitabı" ile karşınızdayım. Daha önce de diğer incelemelerimde belirttiğim gibi ben bu kitapları çocukken okumadım. Daha sonra bunların eksikliğini hissedip 26 yaşımda hepsini yeniden okumaya karar verdim. Şimdi diyorum ki iyi ki çocukken okumamışım. Bu küçük geçmişe yolculuktan sonra kitaba dönersek eğer Hermann
Ay'a Yolculuk
Ay'a YolculukJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202110,3bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bazı kitaplar vardır, içerisindeki hikayelere dalar, bu dünyadan uzaklaşır, onların dünyasına dahil oluruz. Onlarla ağlar, onlarla güler, mutlu oluruz. Bazı kitaplar ise bize soruların ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Doğru soruları kendimize sorarak, kim olduğumuzu buluruz. Bu kitap aslında iş yaşamı için yazılmış bir kitap. Ama iş başvurularında sorulan sorulara nasıl cevap verilmesi gerektiğini bugüne kadar hiç bilmediğimiz şekilde anlatıyor! Ve en önemlisi siz kendinizi bulurken diğer insanlara da nasıl yardımcı olabileceğinizi size öğretiyor. İş dünyasına girmeden bence yazarın diğer kitapları da okunmalı. Neden İle Başla kitabı da yine bu kitaplar gibi iki kitap halinde.. Herkesin kendi nedenini bulması dileğiyle..
Kendi Nedenini Bul!
Kendi Nedenini Bul!Simon Sinek · Arıtan Yayınevi · 201816 okunma
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.