"Yıldızlı bir gecede, gökyüzünün altında kendini acemi ve çaresiz hissedersen, bu, yıldızlara bakarak başka şeyler düşündüğün içindir. Yıldızlara bakarak yalnızca yıldızları düşünmek gerekir."
~Düşüncelerinden kaçamayan kızın kitabı~
Bazı hikayelerin gerçek olma gibi bir huyu varmış. Ama mutlu sonla bitenler değil tabii ki. Bazı şeyler sanki sadece başkalarının başına gelirmiş gibi hissettirirdi. Size anlatırlar, ya da ne bileyim dizilerden falan görürsünüz. Hayat bu ya, başınıza gelince bazı şeyler farklı oluyor tabi. Zamanla varlığınız dünyaya fazlalıkmış gibi gelmeye başlıyor. Sanki yokluğunuzda kimse üzülmeyecek, hatta sizi hatırlamayacak bile. Bu çok adaletsiz değil mi? Siz odanızda birileri yüzünden yapayalnız ağlarken o birilerinin farkında bile olmadan gülüp eğlenebilmesi. Çekip gitmek bile çözüm değilse, çözüm ne o zaman doktorum?
İnsanın kendi hedefini belirlemesinin zamanı geldi,insanın, en yüce umudunun tohumunu ekmesinin zamanı geldi.
Toprağı hâlâ yeterince zengin bunun için. Ama bu toprak yoksul ve çorak olacak gelecekte, tek bir ağaç bile yeşermeyecek onda.