Hazan yaprağının rengi gibiydin gözümde, kahverenginin en koyusundan...
Gözlerine bakınca, yeşillenen bir çiçek gibi oldun bir anda... Umutlara umut kattın o anda...
Sayısız yıldızları gökyüzünden aklıma düşürdün...
Işıl Işıl yaptın gözlerimi, duygularımı yeşerttin yeniden,
Oysaki bir umuttu taze fidan dalının yaprağında seni görmek
Oysaki eksik yanımı tamamlayan, eksiğimi bilen, sözünle kalbimi tavlayan
Kelimeler senin dilinde dans ederken, ben onları anlamlandırmaya çalışıyordum.
Sevginin en saf hali mi diye düşünürdüm
Oysaki senin diğer tarafını bilmezken
Sahi neydi senin diğer tarafın,
Şeytan mı ? Yoksa Melek mi ?
Unutma ki Melek nurdan şeytan ateşten olur
Sendeki hangisi?
Nurun en güzeli mi yoksa ateşlerin kraliçesi mi sahi hangisi ?
Hasancan ALKANLI
Oysa bir umuttu yaşamak...
Uzaktan bakıp hayal kurmaktı...
Sessiz kalıp köşende oturmaktı...
Hem benim hakkım mıydı ki yaşamak...
Sevmek, aşık olmak yada umutlanmak...
Kıymetsiz, anadan öksüz ve hayali olmayan...
Oysa ufak bir gençti kendi halinde olan...
Güneşli diyarların, bağrı yanık evladıydı...
Soğuk iklimlere, sıcacık bakışlarına adaydım...
Oysa ufak bir gülüşe nice umutlar yeşertendim..
Şimdi soğuk yolların yalnız yolcusu oldum
Kar tanelerinin sırdaşı, soğuk diyarların fedaisi...
Soğuk diyarlarda kalbi donan fedai...
Hem hakkımız mıydı ki sıcak iklimlerin sıcaklığını
Soğuk diyarların topraklarına taşımak
Sıcak toprakların, sıcak bakışların, samimi gülüşlerin karşılığında aldığım
koskoca bir yalan...
Benim yolum uzun, çok uzun, sonu belli olmayan cinsinden...
Karlar arkadaşım, yağmurlar yoldaşım, fırtınalar sırdaşım...
Dedim ya yolum uzun, çok uzun...
Hasancan ALKANLI
Kendimle başbaşa kaldığımda düşünmeden edemiyorum. Günlük hayatımızda, bir şeyler yapmak için uğraşıp duruyoruzda neden kendimize iyi gelecek olduğunu bildiğimiz bir kaç sayfa kitap okumayı ihmal ediyoruz anlamış değilim. Üstelik bize okumaktan fayda geleceğini bildiğimiz halde çalışmaktan fayda geleceğini bildiğimiz halde ihmal ediyoruz. Bunu anlamıyorum gerçekten.