Şeytan insanın canına musallat olunca çektiği "lâhâvle"lerin faydası olur mu?
Ama vaktinde, gamlı zamanlarında lâhavle çekenler sonradan uzun boylu lâhavle çekmekten kurtulmuş olurlar.
(Divanı Kebir)
... kimi şansa bıraktı, kimi zamana bıraktı, ben dua ettim ve sana bıraktım Ya Rab!
Açmaz sandığım dallardan her bir yeşil sanatına hayran hayran bakarken, Sana bıraktım...
"Kendimden sana, senden bana çıkan ne çok yol var, lakin senin yolunu aydınlatacak kelam benim sinemde var. Evrende ne çok dil, ne çok yazı var, lakin onların da bizde bir kelamlık karşılığı var."
"... Bir damla gözyaşı dilsiz bedenimi anlatan
Arkası çağlayan
Ruhumdaki gafleti aşktır haykıran
Öz dağı deler amma
Sırrın dağı sabır
Ah! Yine yok kelam"
"Kaçmak için yüklerini, develere yüklediler; bizim yükümüz yok ki; biz ne yapalım?
Halk, kopup kaçıyor; biz de dama çıkalım da halkın develerini sayalım bâri."
Bundan böyle bana nasılsın deme, nelikten nicelikten geç ; kendi kendisinin neliksiz niteliksiz varlığı kesilen nasıl olur da nasıldan nicelikten söz eder?
Ey gönül gibi hem benimle beraber olan, hem benden gizlenen!
Esenlik sana; sen Kâbe' sin . Nereye gidersem gideyim, sana yönelirim, sana varmak isterim ben.
Arınmış kimselerin işini kendine kıyas etme, (nitekim) yazıda (süt manasına gelen ) şîr, (arslan manasına gelen) şîr gibi yazılsa da (aynı şey değildir).
Üniversite Bitirme Sınavını geçemeyenlerin hepsinin ya ömür boyu hapsedilmesinin ya
da acısız bir ölümle ortadan kaldırılmasının gerçek
merhamet olacağı gibi bir fikre varmıştır.
Sübkî'nin şu sözü birçok kişinin İhya'ya bakışını ortaya koyabilir: İlim ehli tarafından yazılan eserlerin hiçbiri olmasaydı da sadece İhya kalsaydı, tek başına halkın ihtiyacını karşılamaya kâfi gelirdi.
Gazâli: ...
"Nasıl ki, taş demire vurulunca orayı aydınlatan bir ateş çıkarsa aynı şekilde marifet nurunun kıvılcımı da fikirdir. Fikir, demirle taşın birleşmesi gibi iki bilginin birleşmesi demektir."
"Gazâli diyor ki; ...
Hasta bir tabip sıhhatin tarifini, çarelerini ve tedavi yollarını bilir ama yine de hastadır. Sağlığına kavuşması için bilgi yeterli değildir. Fiilen tedavi görmesi şarttır. Zühdün ne olduğunu, bunun sebep ve şartlarını bilmek de böyledir. Zühd hakkındaki bilgi başka, zühd hali daha başkadır."