(Eveeeet sonunda bitti... sözü çok fazla uzatmayacağım çünkü bi kere yazdım ve silindi sonra ne yazdığımı bile unuttum 😂...)
Size küçük bir tavsiye eğer okuyacaksanız asla uzun aralar vermeyin karakter çokluğu yüzünden kafanız karışabilir .
Ruhun en karanlık noktalarına dokunan, ruhsal çözümlemeleri ve psikolojik analizleri ile unutulmaz bir eser. Budalayı okuyan herkes farklı yorumlar bence. Çok ince ve karanlık mesajları var. Bana göre bazı sıkıcı sayfaları vardı ama ana karakter Prens Mışkin tuhaf bir şekilde okuyucuyu kitaba bağlıyor. Budala, sara hastası olan, budala denebilecek kadar saf ve iyi yürekli Prens Mışkin'in öyküsünü anlatıyor. Beni prens mışkine bağlayan da iyiliği ve saflığıydı. Nastasya Flippovna benim çok ilgimi çeken bir karakter oldu, onun gururlu, başına buyruk, Prens Mışkin'in deyimiyle deliliğini okumaktan büyük zevk aldım. İppolit de bir diğer ilgimi çeken karakterlerdendi, ölümüne az bir zaman kalan bir insanı çok güzel yazmıştı yazar ve okuması da bir o kadar güzeldi. kendimi bulduğum bir sözle bitirmek istiyorum. """Ona acı veren bir gerginlik, bir huzursuzluk vardı içinde; aynı zamanda müthiş bir yalnız kalma isteği. Yalnız kalmak, kendini bu acı dolu gerginliğe en küçük bir çıkış yolu aramadan bütünlüğüyle bırakmak istiyordu.""" biraz dağınık bir yorumlama olabilir ama o kadar dopdolu bir kitaptı ki düşüncelerimi bir araya getirmek zor oldu biraz. Çok keyif alarak okuduğum bir romandı. Umarım sizde okurken keyif alırsınız... İYİ OKUMALAR.