Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

B.

B.
@Heusha
• xxıv • Kendim için okuyorum, kendim için alıntılıyorum, kendim için inceliyorum. "...ve ben çok şeyler bekliyorum yarından."
Sabitlenmiş gönderi
Nerede?
Fakat nerede, evet nerede o beni dinleyecek mûnis yüz, muhabbetle gözlerime dalacak bir çift anlayıcı göz, nerede?
Samiha Ayverdi
Samiha Ayverdi
Yolcu Nereye Gidiyorsun
Yolcu Nereye Gidiyorsun
Reklam
Fakat kalbimden taşan bu şeyleri sana söylemezsem kahrolacağım.
Acaba, “Bu başladığımız hayat yolunda, gel seninle nihayete kadar gidelim” diyecek misin?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben de varım, yaşıyorum, düşünüyorum.
Marmara’nın birer siyah gergedan gibi uyuyan adaları, denizin kurşunimsi maviliğine batan bu canlı arz ve uzaklardan geçen güneşin pembe, eflatun, inci renkleriyle rüyalı tülleriyle renklenen ufuklar! İşte bu yeni doğan parlak sabahla beraber bende bir şey doğuyor, ben bütün bunların bir parçası gibi bir şey oluyorum. Ve içimde artan hayatın tarlalardan, denizlerden mi, yoksa benim ruhumdan mı geldiğini bilmiyorum.
Reklam
Kalbimde hep bahar akşamlarının okşayıcı, dinlendirici sakit ziyaları, kokuları var! Ne kalbi parça parça eden ihtiras rüzgârları, ne de ruhu yakan ateşler! Ben çok, çok mesudum!
B.
@Heusha·Şu anda okuyor
%62 (155/248)
Handan
HandanHalide Edib Adıvar
8.1/10 · 5,3bin okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'ın kaleme aldığı altı hikâyeyi barındıran bir eser. Eserin adı içindeki en geniş hikâye olan "Amok Koşucusu"ndan gelmekte. Benim de kitapta en beğendiğim yazı o oldu. Bunun dışında "Madalya" ve "Leporella" başlıklı hikâyeler de güzeldi diyebilirim. Stefan Zweig okumayı sevenlere tavsiye ederim.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2017111,6bin okunma
B.
@Heusha·Bir kitap okudu
192 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig
7.8/10 · 111,6bin okunma
Gölgemizin hiç ayrılmadan peşimizden geldiğini, adımlarımızı sessizce izlediğini hissederiz, kimi zaman da henüz bilincinde olmadığımız bir dilek gibi önümüzden koşar; ama onun aldığı o gülünç biçimlere dikkat etmeyiz ve bu çarpık biçimde kendimizi bulmaya pek kalkışmayız.
Reklam
Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediğini, ama yine de her şeyin bana ait olduğunu hissediyordum.
Artık kenti hissetmiyordum, sokağı da, ne sokağın adını ne de kendi adımı hissediyordum, tek hissettiğim burada bir yabancı olduğum, bir bilinmezin içinde kendimi özgür bırakmış olduğum, içimde hiçbir amaç, hiçbir duyum ve hiçbir ilişki olmadığı, buna karşın çevremdeki bu karanlık hayatın, damarlarımda akan kan kadar mutlak olduğuydu.
İnsan her şeyini kaybederse, elindeki son şeyi kaybetmemek için umarsızca mücadele eder.
"Amok’un ne olduğunu biliyor musunuz?” “Amok mu?.. Galiba hatırlıyorum... Malezyalılarda görülen bir tür sarhoşluk...” “Sarhoşluktan öte bu... Çılgınlık, insanın öfkeden gözünün dönmesi... İnsanın korkunç, delice bir saplantıya kapılması, öyle ki hiçbir biçimde alkol zehirlenmesiyle kıyaslanamaz..."
Sinirliyim, huzursuzum, tatsız bir önsezi rahatsız ediyor beni, yanıma dostlukla gelecek kimseyi tanımıyorum bu dünyada.
Bu kahrolası yalnızlıkta, insanın ruhunu kemiren, iliğini kemiğini kurutan bu lanet olası ülkede, utanmayı unuttum ben.
1.561 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.