-Lakin, yarabbi! Anlasanıza, ölüyorum. Onların gözümün önünde seviştiklerinden, gözümün önünde... Ben işkenceler içinde kıvranırken, onların saadetlerinden ölüyorum...
O mini mini altın anahtar bütün emellerinin önünde kapıları açmış idi, fakat o emellerin demir kapılarını en gafif temasıyla inkıyada (boyun eğmeye) mecbur eden altın parçasının karşısında kalbi, kendi kalbi mesdut (kapalı) kalmış idi.