Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kookryk

Sabitlenmiş gönderi
âşığım, seher yıldızına âşık başıboş dolaşan bulutlara âşık yağmurlu günlere âşık senin adının geçtiği her şeye âşık
Reklam
kookryk
@Jeonggukie·Bir kitabı okumaya başladı
Bilinmeyen Yönleriyle Satanizm
Bilinmeyen Yönleriyle SatanizmBülent Kısa
8.5/10 · 40 okunma
Osmanlı adı her duyana lerze-resandır Ecdadımızın heybeti maruf-ı cihandır Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mümkün olsa vatanımı gönlümün içinde saklayacağım.
Ah, vatanını sevmeyen adamdan nasıl aşk beklersin?
Reklam
Ne uykum kaldı ne aklım ne de bir şeye isteğim... Hiçbir şey istemiyorum. Kendinden başka gönlümde bir şey bırakmadın.
Ne istiyorsun benden? Ben kendi halimle uğraşıp duruyorum. Birdenbire peri gibi önüme çıktın. Beni kendimden aldın. Uyusam, rüyamda sen! Uyansam, hayalimde sen! İnsan içinde olsam, gönlümde sen! Yalnız kalsam, karşımda sen! Daima sen! Daima sen! Vücudumu mu istersin? İşte esirinim. Canımı mı istersin? Al da kurtulayım.
Sanki ömrümde gördüğüm, duyduğum, okuduğum, düşündüğüm ne kadar güzel şey varsa hepsi bir yere toplanmış, sonra da bir insan çehresi olup karşıma gelmişti.
Keşke yüzüne baktığım zaman gönlüme düşen ateş gözlerimi eritseydi...
Reklam
Evinde Mustafa'nın en çok canını acıtan şey, Mesude'nin küçük, beyaz, ince parmaklı elleriyle diktiği gece yaseminlerinin o acımsı, baştan çıkarıcı kokusuydu. Mesude'nin eli bereketliydi zaten, ne dikse yeşerirdi. O yasemini de evin duvarına sardırmış, beyaz çiçeklerinin açışını hayran hayran izlemiş, Mustafa da karısının o güzelim çiçeklere gösterdiği sevecen özene hayran olmuştu. Hatta bir gün, Mesude'nin o incecik, zarif, hayal gibi görüntüsüyle yaseminlere elini uzatışına bakmış ve demişti ki "Çiçeğe dokunuşu çiçekten güzel."
Köy uyuyordu, uyurken kimseden zarar gelmezdi ama uyanıkken insanların şeytandan bir farkı yoktu. Nedense herkes birbirinin açığını arardı, hep tanıdıkları insanları konuşurlardı. Hele küçük yerde dost gibi görünenlerin bile arkandan söylemediği laf kalmazdı.
Herkesin gördüğü mavilik, denizin devasa bedenini saklayan tenidir; esen yelle başlayan kıpırtılar ise uykudan uyanışıdır deryanın.
Denizciler uğura ve uğursuzluğa çok inanır, çünkü o uçsuz bucaksız denizin onlara ne hazırladığı, hangi nimeti vereceği ya da vermeyeceği, hangi belalarla baş başa bırakaca- ğı belli değildir. Denizciler suyun, yelin, bulutun, şimşeğin, dalganın çok güçlü, insanınsa aşırı derecede aciz olduğunu bilerek yaşadıkları için doğaya karşı kent insanlarından daha saygılıdırlar. Ayrıca deniz denilince şehirliler gibi suyun yüzünü değil, altındaki heyecan verici, zaman zaman bereket bazen de tehlike getiren bambaşka bir dünyayı düşünürler.
3.488 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.