Herkese merhabalar. Yazarla bu eseriyle tanışmış olsam da okuduğum gördüğüm kadarıyla kalemi aynı yazarın bir çok eserinde kullandığı temalar ortak.
Öncelikle akıcı bir dil beklentisiyle okumaya başlamayın derim çünkü 300. hatta belki de 350'li sayfalarda biraz hareketlenme oluyor ve ne yazık ki tekrar düşüyor.
Çok fazla soru işareti bıraktı kafamda. Alakasız gereksiz bölümler çok var eserde. Kahraman kaçtığı kehanetin içinde buluyor kendini, kendince ama yazara göre hiç de öyle değil. O kişi annesi mi değil mi belirsizlikle sürerken son 50 sayfada, o da algılayabildiğimiz gerçeklikte değil, üçüncü bir başka boyutta ve hem de net bir şekilde alamadığımız cevap ile belki de sadece göz kırpıyor bize yazar.
Ablası meselesi zaten tamamen bir muamma. Hem Sakura isminde ablası olabilecek yaşta ve de kurguda karakter sok esere, hem de sanki vakit yetmemiş gibi kızdan pek bahsetme, anlatma. Oysaki eser 650 sayfa. İronik hatta trajikomik bir durum.
Kitabın geneline yayılmış erotik, ensest ilişki yumağı zaten söylemiyorum da, olay üzerinden yıllar yıllar geçtiği halde, o zamanki görevli askere anlatamadığı şeyler olduğunu söyleyerek uzun bir mektupla olay öncesinde kocasıyla sevişmelerini detaylı bir şekilde görevli askere yazan kadın öğretmen meselesi... Bu kadar mı alakasız olur ya... yazar illa bi erotizm çıkaracak ya gereksiz.
Yine de okuyucunun takdirine kalmış elbette okumak tercihi...