en eğlendiğim şey tartışma esnasında içimden kendi tezimi çürütmek ve karşı taraf için “hadi aslanım bul ve kazan”bekleyişime karşın “haklısın” cevabını almam. tezimi çürütse hoşuma gidecek haberi yok.
kafatasımın çok inceldiğini hissediyorum. yürürken çok dikkat ediyorum: bir yere çarparsam sanki dağılacak. camdan bir kafanın içinde ağır bir beyin: başımı taşıyamıyorum.
bir şeylerin bitmesine eskisi kadar üzülmüyor, başlamasına öncekiler gibi sevinmiyorum; ne aşırı bir heyecanım söz konusu ne de yoğun bir hevesim; haklı olmak, bir şeyler anlatmaya çalışmak, olmayanı oldurmaya çalışmak eskisi kadar cazip gelmiyor; kendi kabuğumda sükut içindeyim.
spinoza
“özen" çok önemli bir sözcük; evet konuşuyorsun, evet zaman ayırıyorsun ama gerçekten bir şeyler paylaşıyor musun? sahiden dinliyor musun, dokunabiliyor musun? anlamaya çaba harcıyor musun ve hakiki bir özen gösterebiliyor musun? konuşmak doğal bir yeti, iletişim başka bir şey.
spinoza