Yaşam tek bir akışa sahip görünse de yaşayanlar kadar çoğuldur aslında her döngü.
Sorun kendinize; "iyi ama kime göre?" "Kötü ama kime göre?"
Ve şöyle devam edin; "bana göre..."
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Halimize şükran mı isyan mı etmeli
Bütün ömür bir rüyaysa uyanıp kalkmamalımı
İşte geldik gidiyoruz
....
Bir girdapta dönüyoruz
Yaşamadan günümüzü
Deli gibi kutluyoruz yılbaşı doğum günümüzü
Doğumada ölümede
Çiçekler yolluyoruz
...ve böylelikle umut etme kabiliyetimizi aldılar elimizden.
Ne diyeyim, dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur bizden aldıkları umut!
Dünya adaletsiz çocuk!
Dünya zorba.
Elbet eşitleneceğiz o gün kıyamda.
Bu kekeme, toz ve duman sözlerimi iyi belle, Bahara kalmaz, gelirim yanına.
Kahverengi'nin yakınları "O'nu kaybettik" dediler, "Acı Kaybımız" diye gazetelere ilanlar bile verdiler. Halbuki o bir yere kaybolmamış, sadece gitmişti. İnsanlar gözleriyle görmediklerine niye kaybettik derlerdi ki?