Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kaan

Kaan
@Kaan1071
"Bin Cihana değişmem, şu öksüz Türklüğümü."
22 Ekim 2001
40 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Vahdettin kabinelerinde benim için iki zıt fikir olduğunu yukarda söylemiştim: Biri beni lehlerine kazanmaya çalışanlar, diğeri hiçbir suretle itimad edilmemek lazım olduğunu iddia edenler! Aylarca münakaşalardan sonra hangi fikir hak kazanmış, bilir misiniz: Mustafa Kemal'e emniyet edilmez! Mustafa Kemal İstanbul'da birtakım menfi telkinler, belki hazırlıklar yapıyor. Bu adamı İstanbul'dan uzaklaştırmak lazımdır. Mustafa Kemal'i Anadolu dağlarına atmalı ve orada çürütmeli! Nihayet bu karar üzerinde mutabık kalmışlar. Bunu işiten yakın arkadaşlarım beni tebrik ettiler.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Evet, İttihat ve Terakki'nin mümessili değilim, fakat müsaadenizle söylemeliyim ki İttihat ve Terakki vatanperver bir cemiyet idi.
Sayfa 113Kitabı okudu
Kendi kendime şu kararı verdim: Münasip bir zaman ve fırsatta İstanbul'dan kaybolmak, basit bir tertiple Anadolu içine girmek, bir müddet isimsiz çalıştıktan sonra, bütün Türk milletine felaketi haber vermek!
Sayfa 109Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Günler geldi, geçti, Mustafa Kemal ve bazı arkadaşları şu kanaate vardılar ki, Vahdettin'i öldürmekten, hükümeti düşürmekten esaslı bir netice almaya imkan yoktu. Nihayet yeni hükümdar ve yeni hükümet de düşman süngüleri karşısında bulunmak vaziyetinden kurtulmuş olmayacaklardı.
Sayfa 109Kitabı okudu
İstanbul ufuklarında yükselen şeyler, yalnız düşman sesleri, düşman hakaretleri, düşman bayrak ve süngüleri idi. Şayanı hayrettir. Artık adi bir mendil gibi ayak altında çiğnenen bu muhitte hâlâ bir saltanat, bir hükümet, bir varlık farzedenler vardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
- At ve kısraklarımın satılamamış olduğunu söylemiştim. Halep'te Cemal Paşa merhumla birçok ciddi mevzular üzerinde münakaşadan sonra, șu basit mükaleme cereyan etti: - Cemal Pașa, benim bazı cins at ve kısraklarım var. Bunları satmak ihtiyacındayım; talip bulamadım. Siz buranın eski kumandanısınız, bana bir yol gösterir misiniz? - At ve kısraklarınızı evvela baytarlarıma muayene ettireyim. - Diyarbakır'da iken Avusturyalılar bu atlarla kısrakların mühim bir servet olduğunu söylediler, kıymetlerinden șüphe etmiyorum, maahaza öyle yapınız. Cemal Pașa hepsi için iki bin altı teklif etti... Kabul ettim ve bu suretle İstanbul'a hareket ettik. Bir gün İstanbul 'da Bahriye Müsteșarı Vasıf Paşa'dan bir tezkere aldım. Bu tezkereye raptedilmiş olan "Cemal Pașa" imzalı telgrafin muhteviyatı șu idi: "Hayvanlarınızı beş bin liraya sattım, sizden çok ucuz almışım, üç bin lirasını nereye göndereyim?" Bu telgraf üzerine müsteşar Vasif Paşa'nın yanına gittim; kendisine dedim ki: "Bu telgrafın manasını anlayamadım: Ben paşaya atlarımı iki bin liraya sattım, o beș bin liraya satmışsa üst tarafını bana vermeye mecbur değildir." Fakat ilave etmeliyim ki bu tok gözlülüğüme rağmen Cemal Paşa merhum, üç bin lirayı Vasıf Pașa delaletiyle bana göndermiștir.
Alparslan devri Türk tarihinin medeniyette ve kültürde yükseldiği bir zaman olmuştu.
Anadolu’yu bize armağan eden Alparslan’dır. Türk milleti, dünya durdukça Alparslan adını kalbinden çıkaramayacaktır. Onu, her zaman hayırla yâdetmek, her Türke bir vicdan borcudur.
At, Türk’ün en sadık bir yoldaşıdır. Türk’süz at, atsız da Türk olamaz! Dünyaya atı tanıtan Türkler olmuştur. Dünyanın ilk süvarileri Türklerdi.
İhtiyar millet olmaz... Tembel ve sefahate düşerek, içinden çürüyen milletler vardır.
Reklam
Gördüm ki Tanrı, devlet güneşini Türk kalelerinden doğurdu. Onlara memleket idaresini verdi. Ve Türk adını Tanrı onlara bizzat verdi. Türkleri asrın hakanları kıldı. Bütün insanların irade dizginlerini onların eline verdi. (Kâşgarlı Mahmud)
Selçuk, Uygur Türklerinin tebaasından olup burada subaşılığa kadar yükselmiş bir kumandandı. Dukak adlı birinin oğlu olup Oğuzların Üç ok kolundan, Kınık boyuna mensuptu.
Milletinin saadetini göremeyenler, ferdî aşkların saadetini de göremezler.
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.